Dinlemek için tıklayınız

Erkek kuaförü Hasan Fakıoğlu, geçen yıl 17 Aralık’ta, 4 ay önce ayrıldığı Ayşenur Çolakoğlu ile Tepebaşı ilçesi Şirintepe Mahallesi Yeşilkayalar Sokak’taki evine geldi. Hasan Fakıoğlu, burada çıkan tartışmada, kadın kuaförü olan Çolakoğlu’nu tabancayla başına ve göğsüne 4 el ateş ederek vurdu. Çağırılan ambulansla Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Ayşenur Çolakoğlu, kurtarılamadı. Polis tarafından gözaltına alınan adliyeye sevki sırasında, ‘Beni aldattığını düşündüm, kazayla öldü’ diyen Fakıoğlu, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Evde bulunan arkadaşı Muhammet Ali F. (21) ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS TALEP EDİLİYOR

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın ardından Hasan Fakıoğlu ile arkadaşı Muhammet Ali F. Hakkında Eskişehir 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Hasan Fakıoğlu hakkında tasarlayarak kadına karşı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile ruhsatsız tabanca taşımak ve kullanmak suçundan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Diğer şüpheli Muhammet Ali F. hakkında ise ‘suça iştirak’ suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, Hasan Fakıoğlu ile Ayşenur Çolakoğlu arasında bir süre gönül ilişkisi olduğu, kıskançlık nedeniyle aralarının bozulduğu, bu nedenle ara ara ayrılıp yeniden barıştıkları belirtildi. Ayşenur’un bu nedenlerle ayrıldığı ancak Hasan’ın bunu kabullenmeyip ısrarla görüşmek istediği ifade edildi.

İLK DURUŞMADA KENDİSİNİ SAVUNDU

Hasan Fakıoğlu, davanın ilk duruşmasına tutuklu bulunduğu Kütahya T Tipi Cezaevi’nden SEGBİS yöntemiyle bağlanırken, tutuksuz sanık Muhammet Ali F. ise salonda yer aldı.

Sanık Fakıoğlu, savunmasında olayın kaza olduğunu öne sürdü. Sanık Fakıoğlu, “Ayşenur ile yaklaşık 7-8 ay sevgililik yaşadık. Her şey yolundaydı ve ciddi düşünüyorduk. Ablası ilişkimize çok müdahale ediyordu. Biz bir süre sonra ayrılma kararı aldık. Başkasıyla görüştük, hayatımıza aldık. Ayrıldıktan sonra hayatımdan çıkmak istemedi. Sürekli beni aramaya devam etti. Olaydan bir süre önce beni aradı ve ‘hamile olabilirim’ dedi. Evde buluştuk hamilelik testi yaptı ve hamile olduğunu gördük. Sonra memlekete gittim. Ailem bu durumu kabul etmedi. Ben daha sonra Eskişehir’e döndüm. Biz hamilelik olayından sonra barıştık. Telefonunda başka erkeklerle görüşmelerini yakaladım. Psikolojim bozuldu, para sıkıntım vardı. Ailem yanımda değildi. Olay günü evlerine babasına gittim konuşmak için niyetimin ciddi olduğunu söyleyecektim. Ayşenur beni aradı kafe de buluşmak istediğini söyledi. Kafede buluştuk, Ayşenur bana ‘eve gidip konuşalım’ dedi benim niyetim de hastanede kontrolden geçirmek hamilelik sürecine baktırmaktı. Taksi ile benim evime gittik. Baş başa kalınca bana hamile olmadığını söyledi. Ben de ‘ilişkimiz bitsin’ dedim. Yatağımın altındaki silaha uzandı kargaşa oldu. İntihar etmeye çalıştı silahla. Silahı almaya çalmıştım kargaşa oldu. Bu sırada bir anda silah patladı. Ben ateşe ederek öldürmüş değilim. Kargaşa sırasında nasıl silahın ateş aldığını bilmiyorum, şoka girdim. Arkadaşım gelip beni kendime getirmeye çalıştı” dedi.

4 MERMİYE CEVAP: KARAKOLDA ÖĞRENDİM

Mahkeme başkanı hakimin Ayşenur Çolakoğlu’nun 4 mermiyle öldüğünü söylemesi üzerine Fakıoğlu, “Ben ambulansı aradığımda da tek mermi yarası olduğunu söyledim, 4 mermi olduğunu karakolda öğrendim. Ruhsatsız silahı evimde bulunduruyorum. 2008 de babam ve amcam vuruldu, bu nedenle Eskişehir’e gelmiştim. Bu nedenle evimde silah vardı. Bu olay kazayla meydana geldi, ben öldürmedim” diye karşılık verdi.

‘SİLAH HASAN’IN ELİNDEYDİ’

Tutuksuz sanık Muhammet Ali F. de suçlamayı kabul etmeyerek, “Beraber eve gittik, ben diğer odaya geçtim onları yalnız bıraktım. Telefonla oynarken uyuya kalmışım. Birden silah sesine uyandım. Doğrudan odaya girdim Ayşenur yatağın üzerinde yatıyordu. Hasan’ın elinde silah vardı. ‘Ne oldu’ diye sordum, şoktaydı cevap veremedi. Elinden silahı aldım. Hasan ambulansı aradı, sağlık ekibi gelince aşağıda karşıladım. Olayın nasıl olduğunu bile görmedim, suçlamayı kabul etmiyorum” diye konuştu.

BABADAN KAZA VE 4 MERMİ TEPKİSİ

Duruşmada sanıktan şikayetçi olduğunu ve en ağır cezayı almasını isteyen Ayşenur Çolakoğlu’nun babası Mesut Çolakoğlu, sanığın kazayla oldu ifadelerine tepki göstererek şunları söyledi:

“Sanıkların savunmalarını kabul etmiyorum. Kızımla hayallerimiz vardı. Emekli olacaktım ve ona kuaför iş yeri açacaktık. Sanık kızımın hayallerini çaldı. Bu kadın cinayetidir. 4 kurşun sıkıyor, 4 kurşun sıkıyor bu nasıl kaza.”

Eskişehir 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, savunma ve avukatların beyanlarının ardından duruşmayı erteledi.

‘ADALETE GÜVENİYORUM’

Duruşmanın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Mesut Çolakoğlu, sanığın en ağır cezayı almasını istediğini söyledi. Çolakoğlu, “Kızımın hayalleri vardı. Kızımın hayallerini ellerinden aldılar. Kuzumu tasarlayarak, kasten, canavarca hisle kızımı katlettiler. Kızım bunları hak etmemişti. Kızım 8 ay 20 gündür toprak altında yatıyor ama kendileri nefes alıyor halen. Bu yüzden adalete güveniyorum. Savcılarımıza, hakimlerimize güveniyorum. En ağır cezayı alacağına inanıyorum. Adalet tecelli edecektir. Her şey ortaya çıkacak. Sanığın ifadeleri yalan, yalan açıklamalar. Hiçbiri doğru değil. Zaten her şey ortada, indirim almak için bunları söylüyorlar” dedi.

Duruşmaya Eskişehir Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği üyeleri de katılarak destek verdi. Adliye çıkışında Ayşenur Çolakoğlu’nun fotoğraflarını açan kadınlar, davanın takipçisi olacaklarını ifade etti.