1530 yılında tahrir defterlerinde adına rastlanan, Hristiyan nüfusun yoğunlukta olduğu Çongara köyünün kaderi 1932 yılındaki silahlı gasp girişimiyle değişti…
Eşkıyalar, Uludağ yolundaki işçilere para götürmek için yola çıkan jandarmanın önünü kesince Çongara köyünde oturan Ali isimli çoban yardıma koştu.
Koyunları güttüğü değnekle eşkıyaların karşısına dikilen çoban Ali, iki kişiyi öldürüp jandarma ekibini kurtardı. Fakat kendisi de çatışmada hayatını kaybetti.
ATATÜRK OLAYI DUYUNCA KÖYÜ ZİYARET ETTİ
Mustafa Kemal Atatürk, bu olayı duyunca köyü ziyaret etmek istedi. Ziyaret sırasında çoban Ali’nin eşi ile konuşan ve köyde okul olmadığını öğrenen Atatürk, hem köyün adının değiştirilmesi hem de okul yapılması yönünde talimat verdi.
Ziyarete ilişkin bilgi veren Muammer Korkmaz (62), “Bizim 1933 yılında eski ismimiz Çongara’ymış. 1933 yılında şehit olan çobanımız Ali, bu okulun yaptırılmasına sebep olmuş. Eşkıyalar Uludağ yolundaki işçilerin paralarını götürmek için gelen jandarmaların önünü kesmiş. Yiğit Ali de silahsız, elinde sopasıyla çatışmaya girmiş. Çatışmada kendi şehit olmuş ama jandarmaları ve paraları kurtarmış. O yüzden de Atatürk olayı duymuş ve bizim köyümüze gelmiş. ‘Ali’nin eşini çağırın bana’ demiş. Onun da iki oğlu varmış. ‘Çocukları bana verin, okutayım’ demiş. Eşi de ‘Oğullarımı veremem çünkü eşim öldü. Nasıl dururum? Ama sen okutmak istiyorsan köyümüze okul yaptır. Hem benim çocuklarım okusun hem köyün çocukları okusun’ demiş” diye konuştu.
Atatürk’ün talimat sonrası okul kuruldu ayrıca köyün adı da Yiğitali olarak değiştirildi.
OKUL BİNASI KOOPERATİFE DÖNÜŞTÜ
Binlerce öğrencinin yetiştiği okul zamanla atıl kalınca ev kadınlarının adresi oldu. 2020 yılında İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün destekleri ile eski okul binası kooperatife dönüştürüldü. Uludağ Yiğitali Kadınları Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ortaklarının işlettiği eski okul binası Bursa Büyükşehir ile Osmangazi Belediyesi’nin destekleri ile büyütülüp yenilendi.
Kadınlar şimdi burada organik lezzetleri köyü ziyaret edenlerle buluşturuyor, okuma-yazma öğreniyor hem de satış yapıyor.
2020’de 20 ortakla kurdukları kooperatifte aktif olarak 9 ortağın çalıştığını söyleyen Uludağ Yiğitali Kadınları Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Emine Örnek, “Kadınlarımızın çalışma hayatı yoktu. Hepimiz ev hanımıyız. Bir tane okumuş kızımız var, ziraat mühendisi… Böyle bir oluşum aklımıza geldi. Kahvaltı veriyoruz. Kahvaltının yanında köy ürünlerimiz var. Hepsi köyümüzde yetişen ürünlerimiz. Dışarıdan bir şey almıyoruz. Burası bizim okuduğumuz, annelerimizin, babalarımızın okuduğu okul. Şu anda da yine aynı okul görevini görüyor. Biz de burada farklı bir eğitim görüyoruz” dedi.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün Avrupa Birliği (AB) projesi kapsamında kısa süre önce İtalya’ya gittiğini belirten Örnek, “İtalya’daki kooperatiflerin nasıl çalıştığını görmemiz için bizi götürdüler. Döndükten sonra çok daha farklı bakmaya başladık. Yaptığımız işin ne kadar önemli olduğunu öğrendik. Bizim için çok güzel bir deneyim oldu. Ev hanımıydım, daha önce bir fatura bile yatırmamıştım. Avrupa Birliği projesine girdik. 10 kooperatif arasında şu anda tek biz varız.”
“SOSYAL MEDYANIN ÖNEMİNİ ÖĞRENDİK”
İki çocuk annesi Ayşe Ayın da (33) kooperatifin ortaklarından biri olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Kendimizi daha fazla ifade edebilmemiz ve kurumsal bir kimliğe kavuşmamız için kendimizi kooperatifleşme yolunda bulduk. Sosyal medyayı yönetiyorum. Bir kadın kooperatifinin yaptığı çalışmaların kendi içinde kalmaması, gün yüzüne çıkması ve tanıtımı için sosyal medyanın öneminin çok fazla olduğunu öğrendik. Ve bunu amatör kameralarla uygulamaya çalışıyoruz. Kendi cep telefonlarımızla, yaptığımız üretimlerimizi, doğal görüntülerle insanlara sunuyoruz.”
“El lezzetleriyle yapılmış kahvaltımızdan, mantımızdan, çiğ böreğimizden, yöresel lezzeterimiz olan ürünlerimizden almak isteyen tüm misafirlerimizi kooperatifimize bekliyoruz. Biz de kadın kooperatifi olarak, turizmde Bursa’nın bir ayağı olmak istiyoruz.”. (DHA)