en iyi casino siteleri deneme bonusu
istanbul escort istanbul escort bayan
Artvin Altın Madenine Bölge Halkı Tepkili: “Maden 844 Futbol Sahası Kadar Bir Alanı Kapsıyor.

Artvin Altın Madenine Bölge Halkı Tepkili: “Maden 844 Futbol Sahası Kadar Bir Alanı Kapsıyor.

ABONE OL
24 Ağustos 2023 13:26
Artvin Altın Madenine Bölge Halkı Tepkili: “Maden 844 Futbol Sahası Kadar Bir Alanı Kapsıyor.
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Dinlemek için tıklayınız

Artvin Ardanuç’a bağlı Gümüşhane ve merkeze bağlı Okumuşlar ile Köseler köyü halkı, köylerine yapılması planlanan altın madenine karşı çıkıyor. Köseler Köyü Muhtarı Gökhan Demirtaş, madenin 844 futbol sahası kadar bir alanı kaplayacağını belirterek, “Verimli olan bu kadarlık alanı ÇED raporuyla elimizden almak istiyorlar. Gümüşhane’de çıkacak olan madenin pasasını bizim köyümüze dökecekler. Bizim zaten metrekare olarak az bir alanımız kaldı ve Deriner Barajı yüzünden aşağıdaki yerleri kamulaştırıp elimizden aldılar ve şimdi de bir yaylamız ve bir de bu durduğumuz köyümüz kaldı. Şimdi buraları alınca biz nereye gideceğiz” dedi.

Artvin Ardanuç’a bağlı Gümüşhane ve merkeze bağlı Okumuşlar, Köseler köyünde altın madeni işletmesi yapılmasına halk tepki gösteriyor.

“BİZ ZATEN 3 MAHALLEMİZİ VE DEĞERLİ TOPRAKLARIMIZI BARAJ GÖLÜNE FEDA ETTİK ŞİMDİ İSE BİZE KALAN KÖYÜMÜZÜ VE MEZRAMIZI İSTİYORLAR”

Köylerinde Rus harbinde düşmana karşı savaşmış şehitlerin yattığı mezarların olduğunu belirten Artvin Salınbaş Çevre Platformu Gönüllüsü ve Köseler Köyü Azası Ayhan Onuk, şunları söyledi:

“Şu gördüğünüz Köseler köyündenim, şu anda içinde bulunduğumuz alan Gümüşhane ve Köseler köyünün sınır bölgesi. Bakın şurası benim köyüm ve üstünde çayırlar var ve hemen karşıda yaylamız var ve siyanür havuzunun yapılmaya çalıştığı yer orası. Bizim aşağıdaki barajı da görüyorsunuz ve bu baraj gölüne biz tam üç tane mahallemizi verdik ve bize kalan şu gördüğünüz topraklar ve köyümüzle beraber mezramız. Yani bunlar bize atamızdan, dedemizden kalan son toprağımız. Baraj gölüne verdiğimiz toprağı da emin olun feda ederek verdik ve çok bir şey almadık ve oradaki 3-4 yıllık mahsul parasına verdik ve parasında da gözümüz yoktu, istemiyorduk ama devletimizin işi olduğu için ona da müdahale etmedik ve elimizde şu an kalan son topraklarımız. Karşıda gördüğünüz o doğaya bakın ve balta girmemiş ormanlarımız var. Dolayısıyla bu gördüğünüz ormanımızı ve doğamızı ve köyümüzü vermek istemiyoruz çünkü bize toprak kalmıyor ve göç etmek istemiyoruz.

BU TOPRAKLARDA ARTVİN TEK SİT ALANI OLAN ŞARBİYET ŞEHRİ VAR. KURACAKLARI SİYANÜR HAVUZUNA 300 METRE MESAFEDE”

Ben bu köyde doğdum hatta şu anda arkamda bulunan dedemin evinde doğdum. Buralarda bulunan topraklar bizim doğup büyüdüğümüz topraklar ve oyunlar oynadığımız yerler burası. Şöyle madenin çıkacağı Gümüşhane, Okumuşlar ve Köseler köyünü de kapsayan ve birinci derecede yaşam alanı olan köyler ve biz burada bulunan köy halkımızla birlikte Artvin Salınbaş Çevre Platformu’nu kurduk ve ciddi bir destek aldık ama inanın keşke kurmasaydık. Birlikte gezdik ve gördük, gezdiğimiz alanlarda 300 yıllık bir kale var bu bölgede, işte 400 yıl önce yapılan camii, kiliseler ve Artvin’de tek doğal sit alanı olan Şarbiyet şehri var ki siyanür havuzuna 300 metre mesafede. Aynı zamanda siyanür havuzlarının kurulacağı yerde bizim köyün içme suyumuzun geldiği havzanın içinde ve bölgede eğim var ve 800 metre aşağıda Deriner barajı var ve köyümüzün bin yıllık tarihe sahip mezarlarımız var. Bu topraklar için ölen şehit mezarlarımız var. Bizim atamızın, dedemizin emekleriyle bu günlere gelmişiz ve hepimiz burada büyüdük ve burada çalışmak isteyen insanlara işte var. İnsanımız hayvancılık yapsa her türlü imkanı var ve burada hayvancılık yapanlar da var. Özellikle emekli olup tekrar köye dönüp tekrardan evlerini restore ediyorlar veya yeniden evlerini yapıyorlar. İnsanlarımız büyük şehirlerden kaçıp buralara geliyorlar ve aynı zamanda kalıcı olarak kalan insanlarımız da var ve bizde burada sürekli kalıyoruz ve özellikle de yaz aylarında burada kalıyoruz. Biz zaten devlete aşağıda 3 mahallemizi verdik ve yeterince fedakarlık yaptığımızı düşünüyoruz köyümüz Köseler köyü olarak. Yani elimizde kalan bir tek bu mahalle ve yukarıda küçük bir mezra kaldı ve artık bunları da vermek istemiyoruz. Çünkü gidecek başka bir yerimiz kalmadı ve göçe zorlanıyoruz ama göçten doğru nereye gideceğimizi de bilmiyoruz. Biz buralarda doğduk ve buralara alıştık ve biz burada komşularımızla ve akrabalarımızla birlikte buradan vazgeçmek istemiyoruz ve elimizde kalan bu son topraklarımızdan rica ediyoruz, bu yaşam alanımıza dokunmayın ve bırakın burası bizim olsun. Biz gereken fedakarlığı zaten yapmışız ve köyün yarısından fazlasını vermişiz ve daha da fazla üstümüze gelmesinler ve lütfen rica ediyorum.

“BU MEZARLARDA 30-40 TANE AKRABAM VAR”

Bakın gördüğünüz bu mezarda 4-5 kişinin yattığı söylenirdi. Burası kurtuluş harbinde yani Rus harbinde insanlarımız şehit düşmüş bu toprakları savunurken. Şimdi maden şirketi geldi ve buraya inanın buraya düşman gelse ben de hiç düşünmem kanımın son damlasına kadar savaşacağım ama devlerimizin izin verdiği maden şirketi geldi. Şu insanlar ki merak ediyorum ve şu mezarda yatan insanlar varken bu toprakları şirkete satalım diye mi şehit düştüler. Yani çoğu buradan muhacir gitmiş buralardan büyük, büyük dedelerim var benim ve onlar Kurtuluş Savaşı’nda destek vermişler ve bakın insanlarımız ölmüş yani bu toprakları ve bu havzayı savunabilmek için ve buralarda yaşam kurmak için şehit düşmüşler. Şimdi burada yatanların kemikleri sızlamayacak mı ve ben çok merak ediyorum ve şöyle bir atasözü var ve üzülerek söylüyorum ve bu benzetmeyi de kendime yakıştıramıyorum ama ‘ya devlet başa ya kuzgun leşe’ diye bir atasözü ve ne yazık ki şu anda bu maden şirketinin burada yapmış olduğu kuzgun olma şeyi bizi de leşe dönüştürdüler. Çok amiyane bir benzetme oldu ama özeti bence biraz böyle. Bu devletin bir an önce el atmasını istiyoruz ve bize sahip çıkmasını istiyoruz. Bin yıllık geçmişe dayanan mezarlar var ve şu aşağıda yeni mezarlarımız var ve dedem orada yatıyor ve benim burada 30-40 tane akrabam yatıyor.”

“BİZ BURSA’DAN NEFES ALMAK İÇİN KÖYÜMÜZE DÖNDÜK”

Köseler köyü sakini Hediye Yıldırım da şunları söyledi:

“Buraya ben gelin olarak geldim ve ben Okumuşlar köyündenim yani doğduğum yer Okumuşlar köyü. Evlenince buraya geldim ve şimdi ise iki köyde de maden çalışması var ne yazık ki. Bu iki köyümüzde yapılan maden çalışmasını da karşıyız ve hayır diyoruz. Biz Bursa’dan kalkıp nefes almak için buraya geliyoruz ve buradaki yeşil doğa için biz buradayız. Asla bir dirhem yerimi ne kıyarım ne de veririm. ve trilyona değişmem buranın havasını. Biz buraya sağlığımız için geliyoruz onca yolu geliyoruz ve onca zorluklarla küçük bir eve yaptık burada. Madene hayır diyoruz. Bursa’ya gidip çalışıp emekli olduk şimdi buraya döndük ve çocuklarımızın nefes alabileceği yer burası ve bu yüzdende madene hayır diyoruz.”

SİYANÜR HAVUZUNUN BULUNDUĞU BÖLGE, BİZİM İÇME SUYUMUZUN ÇIKTIĞI BÖLGE”

Köseler Köyü Muhtarı Gökhan Demirtaş ise şu şekilde konuştu:

“Gümüşhane’de maden çıkaracak olan Pontid madencilik veya Altınbaş madencilik çalışmalarını devam ettiriyor ve 844 tane futbol sahasını kapsıyor ve verimli olan bu kadarlık alanı ÇED raporuyla elimizden almak istiyorlar. Gümüşhane’de çıkacak olan madenin pasasını Köseler köyünde pasa sahası oluşturup ve bizim köyümüze dökecekler. Bizim zaten metrekare olarak az bir alanımız kaldı ve Deriner Barajı yüzünden aşağıdaki yerleri kamulaştırıp elimizden aldılar ve şimdide bir yaylamız ve bir de bu durduğumuz köyümüz kaldı. Şimdi buraları alınca biz nereye gideceğiz ve siyanür havuzları kuracaklarmış bizim yaylamızda ve bizim içme sularımız oradan geliyor. Burada yaşam var, bitkiler var hayvanlar var ve bunlar yok mu olacak. Pasayı bir mahallemize dökeceklermiş ne yapalım biz. Muhtar olarak bize bilgi vermiyorlar ama vatandaş sorunca da bize bilgi vermedikleri için ve benim vereceğim bilgide vatandaşa ne yazık ki kısıtlı. Bize resmi bir yazı göndermedi ve gittiğimiz dairelerden bilgi alamadık ve dolayısıyla bende vatandaşa ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Burada çıkacak olan madene kısacası hayır diyorum.”

BİZ BURADA MADEN İSTEMİYORUZ”

Köseler köyü sakini Ayten Onuk şunları söyledi:

“Bakın bizim köy karşıdaki olan tepedeydi ve bizim bağımız bahçemiz vardı ve geçimimizi oradan sağlıyorduk ve hemen ilerisinde de orman deposu vardı. Bu orman deposunda dedem, babam ve bütün köylü orada çalışırlardı ve herkes oradan emekli olmuştu. Aynı zamanda orada da arazimiz vardı ve o arazimiz de maalesef gitti. Hemen arada bir asma köprümüz vardı ve bizleri karşıyla bağlardı ve biz o zamanlar ki yaşam şeklimiz buydu. Karşıda gördüğünüz yolla gelirdik ve huzur içinde yaşardık. Ama şimdi ise bu maden çıktı bizi huzursuz ve perişan etti ve istemiyoruz bakın bu doğamızın güzelliğine ve insanlar hayvanlarını buralarda otlatıyorlar ve hala geçimlerini sağlıyorlar ve biz burada madeni istemiyoruz.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP