Enflasyonun etkilerini hemen her alanda yaşamaya devam ediyor; gıda ve tekstil ürünleri başta olmak üzere teknolojik ihtiyaçlarımız için de ciddi bütçeler ayırmak zorunda kalabiliyoruz. Bunun en önemli göstergelerinden birisi de eskiden karşılığında daha çok şey satın alabildiğimiz değerli banknotların sayısındaki artış.
Tedavüle 1 Ocak 2009 tarihinde giren 200 TL’lik banknotlar; para birimimizden 6 sıfırın atıldığı Yeni Türk Lirası (YTL) döneminden Türk Lirası (₺) dönemine geçişin sembolüydü. İlk çıktığı yıllarda, hatta belki de 2010 yılların ortalarında dek 200 TL’ler dolaşımda nadir rastlanan, 4-5 tanesinin bir asgari ücrete denk olduğu banknotlardı.
200 TL’nin dolaşımdaki payı %35,2’ye yükseldi. Bu da demek oluyor ki cebimize giren her 3 banknottan 1’i artık 200 TL:
Ekonomist Şenol Babuşçu tarafından X’te paylaşılan bu tablo ve grafik gösteriyor ki Aralık 2022’den Ekim 2023’e dek geçen 22 aylık süre boyunca sadece 200 TL’lik banknotların oranında ciddi bir artış yaşandı. 10 TL’lik banknotların oranında ise %10,7’den 11,3’e yani %0,6’lık bir artış gözlemleniyor. Bu durum, artık istisnai satış noktaları hariç 0,5 litrelik bir şişe su için bile 10 TL’yi bozmak gereksiniminden kaynaklanıyor olabilir.
Buna karşın “Diğer” olarak kategorize edilen madeni paralar, artık eskisi kadar yaygın durumda değil. Ayrıca 50 TL’lik ve 100 TL’lik banknotlarda da kritik bir düşüşün olduğu göze çarpıyor. 100 TL’lik banknotların oranı Aralık 2020’de %38,9 seviyesindeyken bugün %28,1 seviyesine gerilemiş durumda.