Artvin’de bir doğa müzesi olarak bilinen ve barındırdığı endemik bitki ve hayvan türleri nedeniyle çeşitli akademik çalışmalarda ‘Acil ve Öncelikle Korunması Gereken Alan’ olarak değerlendirilen Kamilet ve Durguna vadilerinde halihazırda 3 HES projesi devam ederken, bu HES’lere bir yenisi daha eklendi.
Artvin’de Çamlıca Doğa Koruma Platformu organizasyonuyla SAKA1-2 Regülatörü ve HES, Çamlıca 1-A Regülatörü ve HES ve taş ocaklarıyla doğaya verilen zararı, Durguna Vadisi’nde yapılacak yeni HES projesini protesto etmek için Çifteköprü’de haftasonu basın açıklaması yapıldı.
Arhavi, Başköy, Küçükköy ve Çamlıca Mahallesi sakinlerinin katıldığı basın toplantısında Çifteköprü’deki son durum, yeni açılan ihaleler ve hukuki süreçlerle ilgili CHP Artvin Milletvekili Av. Uğur Bayraktutan, Akademisyen Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, Arhavi Belediyesi Başkan vekili Engin Erkan, Yazar-Yönetmen Funda Özyurt Argun, Dikyamaç Köy Derneği Başkan Yardımcısı Yüksel Özban, Ortacalar Köyü Muhtarı İlhan Kekeva, Pilarget Doğa Koruma Platformu adına Nazlı Demet Uyanık ve Çamlıca Doğa Koruma Platformu Sözcüsü Semra Bulum konuşma yaptı.
Elif Naz Bulum isimli bir kız çocuğu da ‘Hes Olursa’ adını verdiği şiirini okudu.
HESLER VE TAŞ OCAKLARI ACI YÜZÜNÜ GÖSTERMEYE BAŞLADI
HES projeleriyle Arhavi’nin doğasının bozulduğuna dikkat çeken Çamlıca Doğa Koruma Platformu Sözcüsü Semra Bulum şöyle konuştu:
*Arhavi’de yapılan HES’lerin ve taş ocaklarının bölgeye verdiği zarar zaman içerisinde acı yüzünü göstermeye başladı. Bölgenin en değerli ağacı olarak bilinen şimşirler tamamen kurudu. Oysa eskiden şimşir ağaçları ile dayanıklı ev eşyaları yapılırdı. Derelerimizde ise kırmızı benekli alabalık yok denecek seviyelerde.
*Atalarımız, analarımız, bu memlekette dimdik durarak, dişleriyle, tırnaklarıyla evlatlarının geleceklerini hazırlamışlardır. Kimseye ihtiyaç duymadan, boyun eğmeden geçimlerini sağlamışlardır. Bizler de evlatlarımızın geleceği için çabalıyoruz.
*Bu projeyi yapmak isteyen Perko Yapı’ya sormak isterim. ‘Var olan 3 HES size fazlasıyla kazandırıyorken doymuyor musunuz?’ Bırakın dördüncü HES suyu kanalı alma saçmalığını. Bu bölge halkı yeterince fedakarlık yapmıştır. Artık yeter biz de nefes alalım.
“HIRSIZLIĞIN NASIL YAPILDIĞINI PARLAMENTODA ÖĞRENDİM”
Siyasetçilerle iş insanlarının işbirliği yaparak bu işletmelerin hayata geçirildiğini savunan CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan ise sert konuştu;
*Üzücü olan şu, bu cinayeti kimin işlediği önemli değil. Hani diyorsunuz ya ‘Katil kimdir elini kaldır’ diye. Üzücü olan onun bu toprakların çocuğu olması. Bu toprakların ekmeğini yiyen, suyunu içen adamlarla mücadele ediyoruz…
*Ben hırsızlığın nasıl yapıldığını parlamentoda öğrendim. Bunu deyince şaşırıyorlar ‘nasıl öğrendin?’ diye. Hırsızlığın nasıl yapıldığını orada öğrendim arkadaşlar. İş birliği olmadan, devlet işlerinde birtakım odakların bunların arkasında durduğu gerçeğini bir yere saklamadan bu işler olmaz.
*Pazarlıklar yapılıyor ve bu işler oluyor arkadaşlar. Ortadan konuşacağız, lafı evirip çevirmeyeceğim. Şimdi siyasetçi ne yapıyor, iş adamı ne yapıyor arkasına desteği alıyor pazarlıklar yapıyorlar, mahkeme kararlarını çöpe atıyorlar, daha önce buralarda ‘Bu tip işletmeler yapılamaz’ diye ellerindeki kesinleşmiş; Yargıtay’dan geçmiş, Danıştay’dan geçmiş mahkeme kararlarının varlığına rağmen kalkıyorlar buralarda maden işletmesi, HES işletmesi yapıyorlar.
*Burada ki su, Oğuz Hocamın demesine göre ‘Can suyundan çıkıyor, can çekişme suyu haline geliyor’, can çekişme suyuna. Ve bunu görüp de buna müdahale etmeyenin ya kanında bozukluk vardır ya da memleketle, vatan sevgisiyle ilgili sorunu vardır. Biz masanın öbür tarafındayız.
“VADİLER YENİ BİR HES PROJESİYLE YOK EDİLMEK İSTENİYOR”
Durguna ve Kamilet vadilerinin doğal sit alanı ilan edilmesi gerektiğini söyleyen Pilarget Doğa Koruma Platformu Nazlı Demet Uyanık, “Son birkaç senedir kendini bulan Durguna Vadisi, yeni bir HES projesiyle tamamen yok edilmek isteniyor. Bizler artık yeter diyoruz. Hem Durguna hem Kamilet vadileri doğal sit alanı ilan edilmeli, koruma altına alınmalıdır. Arhavililer olarak doğamızın, yaşam alanlarımızın yok edilmesine bundan böyle göz yummayacağımızı buradan bir kere daha duyuruyoruz” dedi.
“MUTLAK KORUNMASI GEREKEN BİR YER ANCAK…”
Durguna Vadisi’nin mutlak korunması gereken alan olduğunu ifade eden Akademisyen Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu ise “Bu özel mekanın özel bir yönetim biçimi olmalıdır. Üzerinde bulunduğumuz yer aslında ÇED hazırlık raporunda; yer aldığı şekilde yani ‘hiçbir korunan alan yoktur’ gibi bir yer değil. Haritaları bile yapılmış mutlak korunması gereken bir yer ama bir türlü ilan edilmiyor işte bu HES’ler yüzünden. Artık her şeyin başında şirketler var. Bu şirketler ne diyorsa, ona göre tavır alınıyor. Buralarda yapılan her işlemde bütün yaşam formlarına zarar vereceksiniz demektir” şeklinde konuştu.
BALIK TUTMAYA BİLE GİDEMİYORUZ
HES yapılan bölgede vatandaşların yolu kullanamadığını anlatan Ortacalar Köyü Muhtarı İlhan Kekeva, “Zamanında birlik beraberlik sağlasaydık belki bugünleri yaşamayacaktık” dedi.