en iyi casino siteleri deneme bonusu
Ankara Başsavcılığı, Ttb Başkanı Fincancı ve Merkez Konseyi Üyelerinin Görevlerine Son Verilmesi İçin Mahkemeye Başvurdu
177 okunma

Ankara Başsavcılığı, Ttb Başkanı Fincancı ve Merkez Konseyi Üyelerinin Görevlerine Son Verilmesi İçin Mahkemeye Başvurdu

ABONE OL
28 Ekim 2022 14:21
Ankara Başsavcılığı, Ttb Başkanı Fincancı ve Merkez Konseyi Üyelerinin Görevlerine Son Verilmesi İçin Mahkemeye Başvurdu
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Dinlemek için tıklayınız

GÜRKAN DEMİRTAŞ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan tutuklanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Merkez Konseyi üyelerinin görevlerine son verilmesi ve yerlerine yenilerinin seçilmesi için mahkemeye başvurdu. Talebin gerekçesinde, Fincancı’nın resmi sıfatını kullanarak somut bir bilgisi, resmi bir belgesi veya başkaca bir delil olmadan açıklamalar yaptığı; TTB’nin amacı dışında ve illegal faaliyetlerde kullanıldığı öne sürüldü.

TTB hakkında, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan davanamede, “6023 sayılı Türk Tabipler Birliği Kanunu ek 2/2. madde kapsamında sorumlu organların görevlerine son verilmesi ve yerlerine yenilerinin seçilmesi talebi” iletildi.

“MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI HUKUK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN İHBAR EVRAKI KAPSAMINDA ADLİ CEZA SORUŞTURMASI BAŞLATILDI”

Başsavcılığın hazırladığı davanamede, Fincancı hakkındaki davanın Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün ihbar evrakı ile başlatıldığı belirtilerek şunlar kaydedildi:

“Davalı Rasime Şebnem Korur hakkında Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 20/10/2022 tarihli ihbar evrakı kapsamında, şahısla ilgili olarak adli ceza soruşturması başlatıldığı, davalının Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı olarak 2022 yılında seçildiği ve halen aktif olarak başkanlık görevini ifa ettiği, ihbara konu evrak kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK silahlı terör örgütüne yönelik gerçekleştirdiği operasyonlar, ülkenin milli güvenliğini ve kamu düzeninin sağlanmasına yönelik gerçekleştirdiği faaliyetler kapsamında bir kısım silahlı terör örgütü üyelerinin etkisiz hale getirildiği, silahlı terör örgütüne müzahir internet üzerinden yayın yapan Medya Haber TV’ye 19/10/2022 tarihinde davalının ‘Şebnem Korur Fidancı/TTB Merkez Konseyi Başkanı’ sıfatıyla canlı bağlantı yaptığı, ihbara konu görüntü içeriğinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin zehirli, kimyasal, toksik gazlar kullanmak suretiyle yasaklı kimyasal silahlar kullandığı, yine ‘Zap’ta Kimyasal Silahla Gerillalar Katledildi’ arka fon resmi kullanan ana haber spikerine canlı yayında açıklamalarda bulunduğunun tespit edildiği…”

“RESMİ SIFATINI DA KULLANMAK SURETİYLE SOMUT BİR BİLGİSİ, RESMİ BİR BELGESİ VEYAHUT DA BAŞKACA BİR DELİLİ OLMAKSIZIN AÇIKLAMALARDA BULUNDU”

Fincancı’nın açıklama yaptığı yayın organı hakkında 13 tane farklı soruşturmanın bulunduğunun belirtildiği davanamede, Fincancı’nın somut bir bilgisi, resmi bir belgesi veya başkaca bir delilli olmadan açıklama yaptığı ifade edildi. Davanamede, PKK terör örgütü üyelerinin mağdur şekilde gösterilmeye çalışıldığı vurgulanarak şöyle denildi:

“Davalı hakkında kolluk birimleri tarafından yapılan araştırma ve değerlendirme tutanağı kapsamında, 19/10/2022 tarihinde davalının canlı bağlantı yapmış olduğu Medya Haber TV’nin PKK silahlı terör örgütünün güdümünde faaliyet gösteren medya yayın organı olduğu, söz konusu internet sitesi, radyo ve televizyon seklinde yapılan yayınların örgütün şiddet eylemlerini kamuoyunu aldatıcı şekilde ve farklı gösterilmeye çalışılması için kullanıldığı, bu kapsamda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde 2022/87438 ve 2022/124243 soruşturma dosyalarının uhdemizde, bunun dışında da 13 adet farklı soruşturma numaralarında Medya Haber TV’nin PKK silahlı terör örgütünün propagandasını yaptığına ilişkin soruşturma dosyalarının bulunduğu, kolluk tarafından yapılan araştırmada 18/10/2022 tarihinde bir başka örgüte müzahir ANF isimli internet sitesinde sözde kimyasal silahlar ile öldürüldüğü iddia edilen bir PKK silahlı terör örgütü üyesinin öldüğüne ilişkin haberin 24/08/2022 tarihinde hastalık sonucu ölen aynı kişi olduğu ve yalan haber vermek suretiyle PKK silahlı terör örgütünün haberlerinin Medya Haber TV’de de örgütsel propaganda yapma amacı taşıdığının kolluk görevlileri tarafından tespit edildiği, devamında adı geçen TV kanalında canlı bağlantı yapılmak suretiyle şüphelinin Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı resmi sıfatını da kullanmak suretiyle somut bir bilgisi, resmi bir belgesi veyahut da başkaca bir delili olmaksızın açıklamalarda bulunduğu, söz konusu canlı bağlantı esnasında PKK silahlı terör örgütü üyelerinin resimlerinin, sözde gerilla ve çatışma-savaş ibareleri ile PKK silahlı terör örgütünün illegal faaliyetlerinin legal ve sözde kimyasal silahlar kullanıldığı iddiasıyla mağdur şekilde gösterilmeye çalışıldığı, konuşmanın sonunda ‘Ben teşekkür ederim. Geçmiş olsun size de ayrıca’ seklinde örgüt yanlısı söylemde bulunduğu, davalı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2022/235179 soruşturma numarası üzerinden adli işlem başlatıldığı…”

“TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ MESLEK ODASININ, FAALİYET AMACI VE DAVALININ BAŞKANLIK SIFATININ KENDİSİNE VERDİĞİ YETKİLER VE GÖREVLER DIŞINDA KULLANILMAK SURETİYLE İLLEGAL FAALİYETLERDE KULLANILDIĞI ANLAŞILDI”

Davanamede, meslek odasının faaliyet amacı dışında, davalının başkanlık sıfatının kendisine verdiği yetki ve görevleri kullanarak illegal faaliyetlerde kullanıldığı iddiası şöyle anlatıldı:

“Davalının resmi olarak başkanı olduğu Türk Tabipler Birliği’nin 6023 sayılı Türk Tabipler Birliği Kanunu seklinde mevzuatının olduğu, ilgili kanunun 3. maddesi uyarınca ‘Türk Tabipler Birliği ve tabip odaları kuruluş amacı dışında faaliyette bulunamazlar’ seklinde genel faaliyet amacının açıkça belirlendiği, aynı kanunun 1. maddesi kapsamında ise ‘Türk Tabipler Birliği’nin tabipler arasındaki mesleki deontolojiyi ve dayanışmayı korumak ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak amacıyla’ kurulduğunun belirtildiği, aynı kanunun ek 2. maddesinin 2. fıkrası kapsamında ‘Amaçları dışında faaliyet gösteren Türk Tabipler Birliği’nin merkez ve tabip odalarındaki sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine bulundukları yer Cumhuriyet savcısının istemi üzerine o yerdeki asliye hukuk mahkemesince karar verilir’ şeklinde ayrı bir düzenlemenin olduğu, Türk Tabipler Birliği’nin merkezinin bulunduğu yerin Çankaya, Ankara ili olduğu, meslek odasının merkezinin bulunduğu yer itibariyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olarak talepte bulunulması gerektiğinin anlaşıldığı, davalının Türk Tabipler Birliği’nin bir meslek odası olarak amaçların tahdidi olarak sayıldığı halde yapılan görüntü inceleme tutanağı ve ihbar evrakı kapsamında şüpheliye yönelik başlatılan adli soruşturma dışında bulunduğu meslek örgütünün başkanı konumunda olması ve yine aynı kanunun ek 2. maddesinin 6. fıkrası kapsamında milli güvenliği, kamu düzeni, suç islenmesinin veya suçun devamının önlenmesi gerektirdiği hallerde de faaliyetten men edilebilineceğine yönelik ilave tedbirlerin bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalının disiplin yönünden Türk Tabipler Birliği Meslek Etiği Kuralları’nın 7. maddesi ve Türk Tabipler Birliği Disiplin Yönetmeliği’nin 5/3. maddesi kapsamında tedbirler uygulanması gerektiği, ancak söz konusu disiplin sürecinin adli ve idari süreçten bağımsız ilerlemesi gerektiği, davalı hakkında adli sürecin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatıldığı ve yukarıdaki gerekçelerle davalının eyleminin Türk Tabipler Birliği meslek odasının faaliyet amacı ve davalının başkanlık sıfatının kendisine verdiği yetkiler ve görevler dışında kullanılmak suretiyle illegal faaliyetlerde kullanıldığı ve idari yönden de tedbir alınması gerektiği anlaşılmakla, davalılar Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı üyeleri ve halen Merkez Konseyi Başkanı Rasime Şebnem Korur’un görevlerine Türk Tabipler Birliği Kanunu’nun ek 2. maddesinin 2. fıkrası gereğince son verilmesine, davalıların yerine yeni merkez konseyi başkanı ve üyelerinin seçilmesine karar verilmesi kamu adına talep ve dava olunur.”

“SÖZ KONUSU HABER KANALININ PKK SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜYLE BİR İRTİBATI OLUP OLMADIĞIYLA HEKİM OLARAK BİLMİYORUM VE İLGİLENMİYORUM”

Şebnem Korur Fincancı, dün hakkında tutuklama kararı verilmeden önce çıkarıldığı savcılık ifadesinde, kendisine yöneltilen suçlamalara ilişkin şu savunmayı yapmıştı:

“Bana söylemiş olduğunuz soruşturma konusu olay hakkında bilgi sahibi oldum. 27/10/2022 saat 00: 15 tarihli kollukta vermiş olduğum ifadeyi aynen tekrar ederim. Ancak bana söylemiş olduğunuz saat 00: 15 değil 01: 00-01: 30 sularında bitmiş olabilir. Ben 19/10/2022 tarihinde Almanya’nın Berlin şehrinde bir konferansa katılmak için bulunduğum süre zarfında, Medya Haber TV’den şahsen tanımadığım bir kişi, sabah saatlerinde aramak suretiyle Medya Haber TV’ye canlı bağlantı yapmam için bana ulaştılar. Benim cep telefonu numaram herkeste olduğu için numaramı nereden aldıklarını bilmiyorum. Söz konusu haber kanalının PKK silahlı terör örgütüyle bir irtibatı olup olmadığıyla, hekim olarak bilmiyorum ve ilgilenmiyorum da. 18/10/2022 tarihinde Almanya’da Roza Lüksemburg Vakfı’nın ‘Cezaevi ve İnsan Hakları’ konulu bir konferansında, yine nerenin vatandaşı olduğunu bilmediğim, o ortamda tanıştığım bir meslektaşım, içinde bulunduğum hekim arkadaşlarıma bir video gösterdi. Bizler, bu videoyu izleyip karşılıklı fikir alışverişlerinde bulunduk.

“KİMYASAL, TOKSİK VE ZEHİRLİ GAZLARLA İLGİLİ YORUM, BİR ÖN DEĞERLENDİRMEDİR”

Benim Medya Haber TV’de canlı yayında yaptığım bağlantı öncesinde video hakkında böyle bilgi sahibi oldum. Bana sormuş olduğunuz, incelenen görüntüler kapsamındaki kimyasal, toksik ve zehirli gazlarla ilgili yorum, bir ön değerlendirmedir. 18/10/2022 tarihinde hekimler arasında yapmış olduğumuz video değerlendirmesi ile 19/10/2022 tarihinde canlı bağlantıya çağrılmam arasında bir irtibat yoktur. Benim yaptığım bu ön değerlendirme de de herhangi bir kurum ve kuruluşa müracaatımız olmuyor. Uluslararası Cenevre Sözleşmesi’nde bir araştırma yapılması için devletler tarafından başvuru yapılması gerekmektedir. Yine ekranda görünen kulaklık ile yapmış olduğum bağlantıda ben, karşıda sadece spikerin yüzünü görmekteydim. Benim haricen bir cep telefonuyla bir görüşmem olmadı. Doğrudan Skype üzerinden bağlandım. Kapatmam suretiyle bağlantım sonlandı. Kalmış olduğum otelin odasında otelin interneti ile bu bağlantıyı sağladım. Benim, bundan önce Medya Haber TV gibi kimyasal silah kullanımına ilişkin canlı bağlantım olmamıştır. Yine kimyasal silahlar üzerinde, Türk Tabipleri Birliği bünyesinde oluşturulan, Adli Tıp Uzmanları Derneği’nin de aralarında bulunduğu 20 branş derneği tarafından ‘Kimyasal Silahlar Gösteri Kontrol Ajanları’ ve ‘Kimyasal Gösteri Kontrol Ajanlarıyla Temas Edenlerin Sağlık Sorunlarını Değerlendirme Raporu’ isimli iki ayrı kitabın hazırlanmasında bizzat aktif olarak rol almıştım. Ayrıca Forensic Science International dergisinde bu konuda bilimsel makale ve yayınları da mevcuttur. 2012 yılında Bahreyn’de, 2016 yılına kadar Galatasaray Üniversitesi’nde hukuk fakültesi öğrencileriyle otopsilere katıldım. Soruşturma konusu olayla ilgili olarak kimyasal gazlara ilişkin biber gazı, siyen gazı, siyester ve göz yaşartıcı gazlar nedeniyle yaşanan olaylara ilişkin otopsilere katılmışlığım vardır. Bu olaylara ilişkin örnek almışlığımız da vardır. Yine bu konuda, otopsisi önce yapılıp değerlendirme için bize başvurulduğu durumlarda vardır.

“SÖZ KONUSU YAYIN KURULUSUNUN PKK SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN İRTİBATLI VE GEÇMİŞ HABERLERİNİ, YAYINLARINI BİLMİYORUM”

Ben, Kuzey Irak yerini, IPPNW raporunda okumak suretiyle ögrendim. Kapalı bir alan olduğu anlaşılıyordu ve rapor kapsamında Kuzey Irak’ta olduğundan bir bilgimiz, rapor kapsamında yoktur. Bu husus da yine yukarıda belirtmiş olduğum gibi, 18/10/2022 tarihinde videonun izlendiği hekim arkadaşlarımın grubunda söylenmiştir. O arkadaşlar da IPPNW grubuna üyedir. Ben, Medya Haber TV’de canlı bağlantı için arayan kişiyi tanımıyordum. Yine söz konusu yayın kurulusunun PKK silahlı terör örgütünün irtibatlı ve geçmiş haberlerini, yayınlarını bilmiyorum. Çünkü ben, hiç haber izlemeyen, hatta kendi bağlantı yaptığım programları da sonrasında izlemeyen bir insanım. Yakın dönemde Türk Tabipleri Birliği görevim ve otopsili pek bir olay olmadığı için aranmamıştım ancak Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda bulunduğum dönemde hak ihlallerinden dolayı daha sık aranıyor ve haber niteliği paylaşımlar ve adli tıp içerikli bilgime danışılıyordu. Ben, salı gecesi saat 01: 00 sularında Türk Tabipleri Birliği’nin Merkez Konseyi toplantısı bitiminde ikametgahımda iken o gecenin sabahı 06: 00 sularında kolluk birimleri tarafından gözaltına alındım. Devamında İstanbul ilinden Ankara’ya getirildim. Sonrasında kolluktaki savunmam, gece, çarşamba günü sabaha karşı 01: 00 sularına kadar devam etti. Sonrasında 05: 45 gibi emniyetten çıkarılarak adliyeye geldim. Tüm bu süreç benim için çok yorucuydu.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP