Haber: MAHİR BAĞIŞ – Kamera: ÜNAL AYDIN
TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine başlanacak torba kanun teklifindeki cemevleriyle ilgili düzenlemeleri protesto eden Alevi yurttaşlar, polis müdahalesine tepki gösterdi. Bir yurttaş, “Birine bağırdım. ‘Siz polissiniz, devlet adamısınız, elinizde silahlarınız var, bizim neyimiz var? Sadece biz inancımıza inandığımız için bu yola geldik. Siz bize bunu niye yapıyorsunuz’ diyerekten ağladım hatta” dedi. Bir başka yurttaş da “Geldiğimde karşılaştığım manzara korkunçtu. Ne yapmadılar ki? Üzerimize çullanıyorlar. Biz ne yaptık? Silahımız yok, hiçbir şeyimiz yok, cümle kuramıyorum, saldırının en üst boyunu yaşadık” diye konuştu.
Aleviler, bugün Ankara’da toplanarak TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine başlanacak ve cemevleriyle ilgili düzenlemelerin yer aldığı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni protesto etti. Sabah saatlerinde Türkiye’nin birçok yerinden Ankara’ya gelen Alevi yurttaşların bir bölümü doğrudan TBMM Çankaya Kapısı önündeki Meclis parkına gelirken, diğer bir bölüm ise Çankaya Ayrancı semt pazarında bir araya geldi. Ayrancı semt pazarında buluşan Alevi yurttaşlar, buradan TBMM Dikmen Kapısı’na yürümek isteyince polis müdahalesi ile karşılaştı. Alevi yurttaşlara çok sayıda CHP, HDP ve TİP milletvekili de destek verdi.
Alevi yurttaşlar polisin kurduğu barikatları aşarak Hoşdere Caddesi üzerinden TBMM Çankaya Kapısı’na ulaştı. Alevi kurumlarının “Alevilik torbaya sığmaz, yasanızı geri çekin”, “Cemevleri ibadethanemizdir” yazılı pankart ile Çankaya kapısında yaptığı ortak açıklamada eşit yurttaşlık hakkı ve cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi talepleri dile getirildi.
Kurumların ortak eylemine destek veren CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, AKP’nin seçimlere yaklaşırken bir ‘Alevi açılımı’ başlattığını belirterek şunları söyledi:
“AKP SEÇİMLER YAKLAŞTIĞI DÖNEMDE BU TÜR MANEVRALAR YAPIYOR”
“TBMM’ye AKP, ‘Alevi açılımı’ adı altında bir torba yasa getiriyor. Torba yasanın içerisinde cemevleri bir kültür evi olarak tarif ediliyor. Alevi örgütlerinin görüşleri alınmadı, dedelerin görüşleri alınmadı, Alevi toplumunun görüşleri alınmadan bir yasal düzenleme yapılamaz. Her yasa hangi kesimi ilgilendiriyorsa o kesimin görüşleri alınır o kesimin görüşleri doğrultusunda bir yasa düzenlenir ama Adalet ve Kalkınma Partisi, seçimler yaklaştığı dönemde bu tür manevralar yapıyor. Alevi öğretisi bir kültür öğretisi değildir. Bir kültür var mıdır, gelenek var mıdır? Vardır ama din ve vicdan özgürlüğü olduğu bir ülkede siz Alevilerin ibadetini, ibadet yerlerini kültür evi olarak tarif edemezsiniz. Bu Alevi öğretisine haksızlıktır.
“TORBA YASA İLE TARTIŞANLAR ŞİMDİ DE ALEVİ ÖRGÜTLERİNİN ÖNÜNE SET ÇEKİYORLAR, BİR ARAYA GELMESİN ENGELLİYORLAR”
Yapılması gereken iş Alevi örgütlerinin ve dedelerin taleplerini dinlemek ve bu talepler doğrultusunda adım atmaktır. Bugün Türkiye’nin dört bir yanından ve Avrupa’dan Alevi örgüt temsilcileri parlamentoya geldiler. Üzülerek şunu belirtiyorum ki torba yasa ile tartışanlar şimdi de Alevi örgütlerinin önüne set çekiyorlar, örgütlerin bir araya gelmesini engelliyorlar. Gelenler; dedeler, dernek başkanları ve kurum temsilcileri, bunların önüne engel teşkil etmek doğru değil. CHP olarak biz Alevi örgütlerinin taleplerini sonunda kadar savunuyoruz, bunlar yapamayacak ama biz iktidarımızda söz veriyoruz, Alevi örgütlerinin tüm talepleri yerine gelecek.”
“BEN EŞİT YURTTAŞLIK HAKKIMI İSTİYORUM, BANA EŞİT YURTTAŞLIK HAKKI VERİN”
Alevi İnanç Birliği Vakfı Müdürü Nusret Kaya, taleplerinin eşit yurttaşlık hakkı olduğubelirterek “Bizim sorunumuz cemevlerinin elektrik, su parasını ödetmek değil, Kültür Bakanlığı’na bağlanmak değil bizim sorunumuz eşit yurttaşlık hakkı. Ben eşit yurttaşlık hakkımı istiyorum, bana eşit yurttaşlık hakkı verin. Bugün vali, bakan, genel müdür olamıyor, sonra diyorlar ki; ‘Biz Aleviyi eşit yurttaş olarak görüyoruz.’ Sorunumuz eşit yurttaşlık sorunudur” dedi.
Bir Alevi yurttaş, Ayrancı Pazarı’ndan Meclis’e yürümek isterken karşılaştıkları polis müdahalesini şöyle anlattı:
“KARŞILAŞTIĞIM MANZARA KORKUNÇTU. NE YAPMADILAR Kİ? ÜZERİMİZE ÇULLANIYORLAR. BİZ NE YAPTIK”
“Biz buraya barış için geldik, karıncayı incitmemiş Alevi felsefesinden gelen yolu sevgi olan, ikrar olan güzelliklerden oluşan bir toplum. Ben bunu beklemiyordum açıkçası, dedim Alevilere dokunmazlar. Tüm halklara dokunuyorlar onu biliyorum. Geldiğimde karşılaştığım manzara korkunçtu. Ne yapmadılar ki? Üzerimize çullanıyorlar. Biz ne yaptık? Silahımız yok, hiçbir şeyimiz yok, cümle kuramıyorum, saldırının en üst boyunu yaşadık.”
“ALEVİLİĞE BİR KAYYUM ATAMA OLARAK DEĞERLENDİRİLİYOR”
HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu ise şöyle konuştu:
“Şu anda komisyonlarda görüşüp geçen 25 maddeden ibaret bir torba kanun geliyor. Bu kanun içerisinde 5 madde cemevleriyle ilgili çeşitli düzenleme içeriyor. Buna bir bütün olarak Alevi toplumunun, Alevi kurumlarının, bizlerin bir itirazı var. Kültür Bakanlığı bünyesinde bir başkanlık var, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı diye, bu başkanlık bir bütün olarak Alevi kurumlarından da bizler tarafından da Aleviliğe bir kayyum atama olarak değerlendiriliyor.
“ALEVİLİĞİN KONTROL ALTINDA ALINMASI, ZAPTURAPT ALTINA ALINMASI, BİR RESMİ ALEVİLİK OLUŞTURULMASI”
Bu yasayla birlikte elde edilecek hakları kurulacak olan kurum kullanacak. Bunun üzerinden yönetilecek, bir bütün olarak cemevlerinin yönetimini üstlenecek. Bunun tamamı Aleviliğin kontrol altında alınması, zapturapt altına alınması, bir resmi Alevilik oluşturulması, devletin kabul ettiği, makbul gördüğü bir Alevilik oluşturulmasına yol açan bir uygulama bu. Alevi kurumlarının itirazı buna.”
Ayrancı pazarında polis müdahalesi ile karşılaşan başka bir yurttaş, ellerinde şiddete yönelik hiçbir şeyin olmadığını ve ona rağmen müdahale ile karşılaştıklarını anlatarak şunları söyledi:
“SİZ POLİSSİNİZ, DEVLET ADAMISINIZ, ELİNİZDE SİLAHLARINIZ VAR, BİZİM NEYİMİZ VAR? SADECE BİZ İNANCIMIZA İNANDIĞIMIZ İÇİN BU YOLA GELDİK”
“Sabah 8 gibi alana girdik. Alana girdikten sonra polisler önce bize izin vermemeye başladılar. Biz üstüne üstüne gittiğimizde polisler önümüze barikat kurdular, izin vermediler. Ona rağmen o barikatları aşarak yola devam edince, düşe kalka, biber gazı vs. hepimizin nefesleri tıkandı. Onlara rağmen alana gelmek için yola devam ettik. Hatta birine bağırdım; ‘Siz polissiniz, devlet adamısınız, elinizde silahlarınız var, bizim neyimiz var? Sadece biz inancımıza inandığımız için bu yola geldik. Sadece gidip orada bir basın açıklaması yapılacak. Bunun dışında neyimiz var? Siz bize bunu niye yapıyorsunuz’ diyerekten ağladım hatta. Birçok insanı çok zor durumda bıraktılar. Biz eşitlik istiyoruz. Yok cümbüş evidir, yok böyledir, cemevleri statüsünü farklı şeylere, hayır kendi cemevlerimizin olduğu gibi dedelerimizin ya da biz insan olarak gittiğimizde cemlerimizin cem gibi çekilmesini istiyoruz. Biz tekrar eski usulümüzü istiyoruz.”