Sokağın oldukça tedirgin olduğunu söyleyen Külünk, “Bizi iktidarda tutan sokaktır, bir grup sermaye çevresi değildir” dedi. Külünk, paylaşımında emekli ve kuyrukta bekleyen dar gelirlilerin de fotoğraflarına yer verdi.
Metin Külünk, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
“Sayın Şimşek,
Zorlu bir dönemde zor bir görevin sorumluluğu omuzlarınızda, farkındayız.
Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 100 yıllık tarihinin en zorlu virajlarını bütünlüğü, birliği ve dirliği bozulmadan dönmeye, bu zorlukları aşmaya çalışıyor ve de aşacak inancımız tamdır.
Ve bu zorlukların aşılmasında şüphesiz en önemli olan devlet-millet birliği hattında Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki güçlü siyasi istikrar ve güven ortamı çok önemlidir, değerlidir.
Siz de çok iyi biliyorsunuz ki, mutfakta yangın varsa, birlik ve dirlik tehlike altındadır.
31 Mart Seçimlerinde sokak, doğrudan, özellikle sizin uyguladığınız, kendi pencerenizden haklı görülen politikalara tepkisini net bir şekilde gösterdi.
Ve bu tepkiden cesaret alan Türkiye’yi küçültmek isteyen, Türkiye’yi orta vadede bölünme odaklı bir modele, yani terör örgütünün sosyolojik olarak yüzde 6 karşılığı bulunan bir partinin, FETÖ ve Vatansız Neo Liberal azınlık bir çevrenin taleplerine boyun büktürmek için hareket halindeler.
Bunu net olarak milletimizin gördüğünden eminiz.
Sokak çokça tedirgindir biliniz. Uyguladığınız politikalar elbette Türkiye’nin ekonomik olarak girdiği zorluklardan çıkmak için kendi pencerenizden uygun görülebilir. Hatta matematik olarak Türkiye’nin finansal dengeleri açısından da uygun gelebilir.
Ancak bu politikaların sokaktaki karşılığını görmek zorundasınız, görmek zorundayız; çünkü biz, bugüne dek hep dar gelirli ve imkansızların yanında olan anlayış ile iktidarız ve bizi iktidarda tutansa sokaktır.
Bizi iktidar da tutan BİR GRUP SERMAYE ÇEVRESİ DEĞİLDİR
Sayın Şimşek,
Net ifade edeyim ki, mutfakta feryat, sofrada ıstırap var. Nüfusumuzun çok önemli kesiminde çok ciddi kızgınlık ve öfke var.
Bu öfke Türkiye’nin düze çıkması için fedakârlıktan kaçınma öfkesi değil; ‘Türkiye’nin düzlüğe çıkması için bütün bedeli neden biz ödüyoruz?’ öfkesidir.
Sokak diyor ki, ‘Nüfusun mutlu azınlık olan küçük bir kesimi hayatında hiçbir değişiklik olmamasına, hatta daha da üstüne koyarak şımarıklıkta sınır tanımıyor ve hiçbir politikada onlara dokunan yok. Sermaye ve sermayenin etrafındaki mutlu azınlık, hiçbir şey olmamış gibi hayatını sürdürürken, biz, emekliler başta olmak üzere, bu zorluktan ne zaman çıkacağız?’
Hazine ve Maliye Bakanımız olarak size düşen önemli sorumluluklardan biri de, başta emekliler olmak üzere, dar gelirli kesimin enflasyon lobisine, fırsatçılara, stokçulara, sermayenin kontrolsüzce ‘Bana dokunamazsınız’ diye hareket etmesine kurban olmaması için, emekli ve dar gelirli kesimi bu zor dönemde en az etkilenen vatandaşlarımız şeklinde konumlandırmak adına gereken tedbirleri almak olmalıdır. Kamuoyu sizden bu haberi bekliyor.
Çünkü Türkiye’yi güçsüzleştirmek isteyen, Sayın Erdoğan’ı küresel ölçekteki dünya sisteminin şekillenmesinde etkisizleştirmeyi planlayanlar, muhalefet üzerinden, dar gelirli kesimlerin mutfaktaki feryadını meydanlara taşıyarak, Devlet ile Milleti karşı karşıya getirmeyi hedefliyorlar.
Sizin buna müsaade etmeyeceğinize inanıyoruz.”