Spor Toto Süper Lig 2021-2022 Ahmet Çalık Sezonu’nda şampiyon olan Trabzonspor’da başkan Ahmet Ağaoğlu, açıklamalarda bulundu.
Trabzonspor’da 8 Nisan 2018’de olağanüstü genel kurulda başkan seçilen ve sonrasında yapılan 2 olağan genel kurulda da seçimi kazanan Ağaoğlu, Trabzonspor’u şampiyonluğa kavuşturan başkan olarak kulüp tarihine geçti. 4 yıllık görev süresince 1 Türkiye Kupası, 1 Süper Kupa ve 1 de lig şampiyonluğunu müzeye kazandıran Ahmet Ağaoğlu, takımın şampiyonluğa ilerlediği süreçte yaşananların perde arkasını, camiada sağlanan birliğin şampiyonluğa etkisini, yeni sezon çalışmaları ve izlenecek transfer politikası hakkında bilgiler verdi.
Başkan Ağaoğlu, bordo-mavili kulüp ve taraftarlarının sahiplenmesiyle başlatılan ‘Mutluluğa kurşun sıkma’ kampanyasıyla şekillenen ve dünya çapında etki yaratan şampiyonluk kutlamaları, inşası için kampanya başlatılan şampiyonluk anıtı, stadyum ve isim sponsorlukları, futbol kulüplerinin içerisinde bulunduğu ekonomik zorluklar ve bazı kulüplerin sezon içerisindeki açıklamalarının camialarda tansiyonun yükseltmesi gibi konuları değerlendirdi.
“YILLARDIR SUSKUN OLAN YANARDAĞIN PATLAMASI GİBİYDİ”
Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, ligin 35’inci haftasında takımın şampiyonluğunu ilan ettiği Fraport TAV Antalyaspor maçında taraftarların yaşadığı şampiyonluk sevinci karşısında duygulandığını söyledi. Şampiyonluk ilan edildiği o anda fazla bir şey hissedemediği belirten başkan Ağaoğlu, “Belki de sürecin içerisinde yaşayan bir insan olarak fazla bir şey hissetmedim. Benim şampiyonlukta duygulandığım veya çok heyecanlandığım kısmı, Antalyaspor maçında şampiyonluğu resmen ilan etmemizden sonra taraftarda oluşan, yıllardır bu şampiyonluğu bekleyen taraftarda, onun sevincini yaşamak isteyen veya onu yıllardır özlemle bekleyen taraftardaki duygu selinin boşalmasıydı. Bir daha da böyle bir şeyi insan hayatında zor yaşar diye düşünüyorum. İnanılmaz bir şeydi. İnşallah şampiyonluklarımız devam edecek, bunu o anlamda söylemiyorum ama o ilk patlama yanardağın patlaması gibi bir şeydi. Yıllardır suskun olan bir yanardağ düşünün ve birden bire patlaması gibiydi. Bu bende 10 dakika filan sürdü. Belki süreci içinde yaşayan bir insan olarak ve sorumluluğu da omuzlarınızda taşıyorsunuz. Trabzonspor camiasının başkanısınız ve böyle çok önemli bir süreçte görev yapıyorsunuz. Olağanüstü bir sorumluluk ve o sorumluluğun sizin üzerinizde yaratmış olduğu bir baskı var. Her ne kadar tecrübeli olursanız olun ve ne kadar birikiminiz olmuş olsa dahi 7’den 77’ye, 7’den 97’ye kadar o sevgiyi, ateşi içerisinde taşıyan takımına karşı kulübüne karşı bağımlılığı hiçbir zaman kaybetmeyen ve bugüne kadar taşımış olan muhteşem bir taraftar topluluğuna sahibiz. Hem o insanların sizin üzerinize yüklemiş olduğu sorumluluk, o sorumluluğun baskısı, beklentileri beni en fazla orada mutlu eden şey şampiyonluktan ziyade o insanların beklentilerinin gerçekleşmiş olmasıydı. Orada duygusal bir 10-15 dakikalık süreç oldu ama o kadar. Hayat devam ediyor, yükümüz orada hiç hafiflemedi. Milli takım kampında olanlar hariç oyuncular dinleniyor ama emin olun ben son 1 ayın içerisinde 8 saat uyuduğumu hatırlamıyorum. 2-3 saat uykuyla oradan oraya gidip geliyoruz. Allah da dayanma gücü veriyor” dedi.
“ÜRETİM SON DERECE ÖNEMLİ”
Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı ile mart ayında gelecek sezon planlamasıyla ilgili görüşmeler yaptıklarını ve sezon bitimiyle uygulamaya geçtiklerini anlatan Ağaoğlu, “Özellikle son 4 yıllık süreçte şunu gördüm. Transfer penceresi kapandığı zaman, şampiyonluk ateşi zaman zaman yanıp sönüyor ama transfer ateşi hiçbir zaman sönmüyor. Ne medyada ne de taraftarda. Planlama sadece transferle sınırlı değil. Hocamızın altyapı konusunda sürdürülebilirlik ve üretme konusunda yaptığı çok önemli bir çalışma var. Özellikle ekonominin geldiği bu noktada kulüplerin finansal açmazın içerisinde olduğu bu süreçte üretim son derece önemli. Altyapı da üretimin tek adresi. Planlamada üzerinde konuştuğumuz en önemli konulardan bir tanesi altyapıydı. Bir diğeri sağlık ve beslenme, tesisler, ivedilikle antrenman sahalarımızdan birisinin stattaki çim yapısıyla birebir aynı olması yönünde talebi vardı. Bu da planın içerisindeydi ve şu an gerçekleşti. 4 numaralı saha hibrit çim yapısında oluşan bir saha şu anda ve tamamlandı. 3 haftaya kadar da üzerinde oynanabilecek bir seviyeye gelecek. Bir diğeri de teknik heyetin eğitim planlamasıydı. Teknik heyette yer alan yardımcı hocalar ve analizcilerin yurt dışındaki eğitimleri konusu vardı. O da diğer taraftan yürüyor. Son olarak da çok merak edilen transfer konusuydu” diye konuştu.
“HOCANIN ÖNCELİK VERDİĞİ 3 MEVKİ VAR”
Planlama içerisinde futbolcu transferi yapılacak mevkilerin belirlendiğini ifade eden Ağaoğlu, “Transferle alakalı olarak geçtiğimiz sezon yapmış olduğumuz çalışmanın bir benzerini şu an yürütüyoruz. Direkt olarak hocanın mevkisel olarak öncelik verdiği 3 mevki var. Onla alakalı çalışmalarımız devam ediyor. Bu 3 mevkinin haricinde alternatif olarak kadroya katmak istediği oyuncular var. Onlarla da görüşmelerimiz devam ediyor. Bir de hocamızın B planı olarak gitmesi muhtemel oyuncuların yerine kadroya katacağımız oyuncular var. Onlar da şu anda üçüncü fazda diyelim. O noktada da çalışmalarımız devam ediyor. Bütün hedefimiz geçen sene olduğu gibi kilit noktadaki oyuncularımızı hazırlık kampının ilk gününe yetiştirmek” dedi.
“BİZLE İSMİ ZİKREDİLEN OYUNCULAR KULÜP GÜNDEMİNDE DEĞİL”
Ağaoğlu, transfer edilecek oyuncular konusunda isim netleştirmediklerini belirterek, “Daha Avrupa’da transfer penceresi açılmadı. İzleme ekipleri raporlarını teknik kadroya ulaştırdılar. Teknik kadrolar üzerinde çalışıyorlar. İşin bir de finansal tarafı var. Kulüplerin yönetimleri ve finans departmanları gerekli çalışmaları yapacaklar. Ayıracakları bütçeler ne olacak, onlar da hangi mevkilere ve nasıl bir bütçe içerisinde takviye yapacakları konusunda veya satacakları oyuncularla ilgili olarak tam olarak netleştirmiş sayılmazlar. Tabiii ki plan ve programını yaptı ama daha kimse pazara çıkmadı. Transfer penceresi de açılmadan bu kadar yoğun transfer konuşmalarının da gündemde olması emin olun sağlıklı değil. Ortaya 10 tane oyuncu ismi atılıyor, her gün bir başka oyuncu transfer ediliyor. Anlaşmada son noktaya gelindi, ufak tefek pürüzler kaldı falan filan… Bizle alakalı olarak ismi zikredilen 2-3 oyuncuyla beraber sözleşmede son noktaya gelinmesini bırakın o oyuncular Trabzonspor Kulübü’nün gündeminde dahi değil. Taraftarın heyecanını da üst noktada tutmak için sürekli gündemde tutulan bir konu ama spekülasyona da çok açık bir konu” ifadelerini kullandı.
“ÇOK FARKLI TRANSFERLER BEKLENİLMESİN”
Başkan Ağaoğlu, gelecek sezon kadroyu geniş tutma ihtiyacını ve taraftarların kadroya yıldız oyuncu görme beklentisi hakkında ise “Sürpriz herkes için sürpriz olur. Bakarsınız sizin yapınız ve ekonomik şartlarınıza çok uygun bir oyuncu size de çok katkı vereceğinize inandığınız bir oyuncuyla her an karşılaşabilirsiniz. Bu yönetim için de sürpriz olur. Herkes için, medya için, taraftar için de sürpriz olur. Şampiyon oldunuz, şampiyon liginde Play-off oynayacaksınız, gruplara kalma şansınız bir hayli yüksek ve hemen hemen de bizimle aynı kalibrede takımlarla Play-off maçı oynayacağız. Şampiyonlar liginde oynayacağımız için veya şampiyon olduk diye önümüzdeki sene de aynı iddiamızı sürdüreceğiz diye çok farklı transferler beklenilmesin. Trabzonspor’un geçmişte uygulamış olduğu transfer politikası neyse o politikanın bir benzeri uygulanacak. Tabii ki kadroyu biraz daha alternatifli ve geniş tutmak zorundayız. Avrupa’da mücadele edeceğiz, Süper Lig’de mücadele edeceğiz, Aralık ayından itibaren Türkiye Kupası maçları oynanmaya başlanacak. Geçtiğimiz seneye kıyasla biraz daha alternatifli ve geniş kadroya ihtiyacımız var. Beni tanıyan herkes Trabzonspor’un yıldız futbolcu değil de Trabzonspor’a verim verecek, Trabzonspor’da performans gösterecek ve Trabzonspor’un mücadele gücüne güç katacak oyunculara ihtiyacı var. Bugün yıldız futbolcu dediğinizde kimi kaça alacaksınız? Trabzonspor kulübü 10-15 milyon Euro bonservis bedeli veya bir oyuncuya 3-4 milyon Euro maaş verebilecek finansal yapıya sahip bir takım değil. Bu bizim için dezavantaj gibi görünen bu durumu mücadele gücümüzü artırarak ve camianın dinamiklerini kullanarak bu açığı kapatmak düşüncesinde olan bir kulübüz. Bir anlamda da bu sene şampiyonluğun gelmesi de bütün bu öğelerin bir araya gelmesiyle mümkün oldu. Taraftar tarafında nasıl algılanacak ve değerlendirilecek bilemiyorum ama çok uzun ve titiz çalışmalar neticesinde gerçekleşen transferler olacaklar bunlar” değerlendirmesinde bulundu.
“HAMSIK’İN DÖVMELERİ ARASINDA 61’İN OLMASI GÜZEL BİR ŞEY”
Trabzonspor’un içinde olduğu ekonomik dezavantajlara rağmen camianın birlikteliğiyle şampiyonluğa ulaşıldığını ve Marek Hamsik’in hayatının ilk şampiyonluğunu yaşadığı şehrin plakası olan 61 sayısını dövme yaptırmasını değerlendiren Ağaoğlu, şunları dedi:
“Finansal olarak baktığınız zaman diğer kulüplerin çok çok gerisindeyiz. Avrupa kulüplerini bırakın bugün Fenerbahçe , Beşiktaş , Galatasaray ’ın gelirlerinin 4’te, 5’te birine sahip olan bir kulübüz. Burada o birliktelik, takım ruhu ve aynı ülkü ve ilke doğrultusunda hareket edecek bir yapıya ihtiyacınız var. Bunu sadece oyuncu olarak düşünmek pek doğru olmaz. Hocanızla, yönetiminizle, yönetim çevrenizle, kurullarınızla, önceki dönem başkanlarınız, asbaşkanlarınız, yöneticileriniz ve tüm camia olarak aynı ilke doğrultusunda mücadele ettiğiniz taktirde ancak o aradaki mesafeyi kapatıp başarıyı yakalayabilirsiniz. Şu anda geçtiğimiz sezon bunun en güzel örneğini verdik. Netice itibariyle Hamsik de bir profesyonel ve bir oyuncu. Ne için geldiğini, nereye geldiğini, yapması gerekenleri biliyordu. Bu birliktelik ruhu zaten bizi zirveye taşıdı ve şampiyonlukla taçlandırdı. Bu pek o kadar garipsenecek bir durum değil aslında. Olması gereken ve üzerinde çalıştığımız şey buydu zaten. Dövme kültünü pek fazla bilmediğim için ama herhalde önem arz eden bir şey. Vücudunda o kadar çok dövme var ki. 61’in de orada yer alması güzel bir şey tabiii ki.”
“CAMİANIN SABRI OLMASAYDI ŞAMPİYONLUK HAYALDEN ÖTEYDİ”
4 yıllık görev süresinde çok sayıda doğru olduğuna inandığı ve ‘keşke yapmasaydım’ dediği anlar yaşadığını anlatan Ağaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İkisi de oldu tabii ki ama ‘en doğru karar buydu’ diyebileceğim bir şey yok. Zaten doğrular bir araya geldiği zaman olay şekillenebiliyor. Tek doğruyla bir noktaya gelebilmeniz mümkün değil. Tabii burada ekonomik disiplin, sportif disiplin, idari disiplin programları ve onun ötesinde en önemli şey belki de bu senenin genelinde söylersek bütün camianın tek yürekle hareket etmesiydi. Bunu sürekli vurguluyorum çünkü bir araya geldiğimiz zaman bütün güçlerimizi birleştirdiğimiz zaman neleri başarabileceğimizi bu sene ispat ettik. Buna paralel olarak da geçtiğimiz 4 yıllık süreç içerisinde camianın belki de hiçbir yönetime veya başkana göstermediği sabrı ve desteği gördük biz. Bu çok önemliydi. Camianın o sabrı ve o desteği arkamızda olmasaydı zaten bugün şampiyonluğu yakalamamız bizim hayalcilikten de öte bir şey olurdu. Bütün doğrular bir araya geldiği için zaten bugün bu noktaya geldik ama bunların çerisinde özellikle birisini seçin derseniz herhalde en doğru olan camiayı birleştirmemiz, camiayı plan ve programlarımıza inandırmamız, onların bize olan güveni, güvenle birlikte gösterdikleri sabır ve destek.”
“SÖRLOTH TRANSFERİ ELEŞTİRİ ALMIŞTI, GİDİNCE KEŞKE GİTMESEYDİ DENİLDİ”
2019 yılında Alexander Sörloth transfer edildiğinde kamuoyundan çok fazla eleştiri aldıklarını ancak zamanla doğru bir hamle yaptıklarının anlaşıldığını söyleyen Ağaoğlu, “Keşke yapmasaydım’ dediğimiz çok şey var. Netice itibariyle olumsuz olan her şey için ‘keşke yapmasaydım’ diyebilirim. Neticesi olumsuz olan kamuoyu tarafından bilinen şeyler ve bilinmeyen kendi içimizde izole ettiğimiz konular da var ama neticesi olumlu olmayan veya verimli olmayan her şeyde keşke onu öyle değil de daha farklı yapsaydık. Bunu siz de söyleyebilirsiniz kendi iş hayatınızda. Mesela yapmış olduğunuz her transferi takıma katkı sağlasın diye yapıyorsunuz. Basit bir örnek vereyim. Sörloth geldiğinde sözleşme imzalanacağı zaman çok ciddi şekilde eleştirilen bir transferimizdi ama aradan 1-2 ay süreç geçtikten sonra ‘iyi ki geldi, iyi transfer’, gittiği zaman da ‘keşke gitmeseydi, niye gitti’ denilen bir transferdi. Bu tür konularda başarıyı yakaladığınız yerde aynı zamanda çeşitli faktörlerin devreye girmesiyle yapmış olduğunuz bir transferden istediğiniz verimi alamayabiliyorsunuz. Halbuki hemen hemen hepsi aynı kriterler çerçevesinde gerçekleştirilen transferler ama psikolojik olarak oyuncunun uyumsuzluğu söz konusu olabiliyor. Diğer taraftan dönüp baktığınız zaman performans olarak veya oyun sisteminden kaynaklanan bir uyumsuzluk söz konusu olabiliyor ve oyuncudan verim alamayabiliyorsunuz. Bütün iyi niyetinizle ve pozitif çalışmalar neticesinde yapmış olduğunuz o transfer olumsuz bir transfer olarak değerlendiriliyor. Ama olumsuz olarak değerlendirilmesine rağmen yola çıkış şekliniz, kulübe, takıma katkı sağlayacağına inandığınız bir transferin birdenbire olumsuz bir şeye dönüşmesi. Orada da keşke diyorsunuz ama ‘keşke’ye giden süreç içerisinde de yola çıkış parametreleriniz doğru olduğu için yapmış olduğunuz hata da ne kadar ciddi bir hata olarak değerlendirilir bilemiyorum ama her beklediğiniz olumlu neticeyi alamadığınız yerde ‘keşke’yi zaman zaman söylüyorsunuz. 4 yıllık süreç içerisinde herhalde bir hayli olmuştur” şeklinde konuştu.
“TEKLİFLER GELSİN, GÖRÜP DEĞERLENDİRECEĞİZ”
Ağaoğlu, takımın yıldız oyuncularından Uğurcan Çakır ve Ahmetcan Kaplan hakkındaki transfer iddiaları ve gelecek muhtemel tekliflerde rakamı yüksek tutacaklarını konusunda, “Taban ücret şudur desem bu çok güzel şekilde gidecek ilgilenen takımların eline geçecek. Ticarette rakam verilmez. Bu işin bir de ticari tarafı var. Kulübün menfaatleri doğrultusunda kafamızda belirlediğimiz bir rakam var ama bunu piyasaya telaffuz edeceğimiz bir rakam değil. Teklifler gelsin, görüp değerlendireceğiz. Tabii ki oyuncularımızın bir değeri var ve bunun altında bir teklifle karşılaşırsak fazla düşünmeden geri çeviriyoruz. Diğer taraftan oyuncuyu gönderdiğiniz zaman oyuncunun yerini dolduracak olan oyuncuya ödeyeceğiniz bedel de aynı şekilde belirleyici oluyor. Hemen hemen aynı veya yüzde 30-40’larda bir farkla onun yerine bir oyuncu koyma ihtiyaç hasıl olursa o zaman oyuncuyu neden gönderiyorsunuz? Oyuncuyu gönderdikten sonra diğer oyuncuyu aldığınız zaman bütün kriterler, parametreler yerine otursa da zaman zaman uyumsuzluk söz konusu olabiliyor. O zaman yüzde 30-40 hatta yüzde 50 fark için dahi bu riski neden alıyorsunuz? Öyle bir transfer söz konusu olduğu zaman bunlar göz önünde bulundurulacak veya değerlendirilmeye alınacak konular” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜRK FUTBOLU EKONOMİK ANLAMDA İÇLER ACISI”
Trabzonspor’un altyapıdan yetişen yıldızlarından Yusuf Yazıcı’nın Fransız ekibi Lille’e transfer edildiği dönemde dünya futbol ekonomisinin daha iyi durumda olduğunu belirten Ağaoğlu şöyle konuştu:
“Bu işin bir de ticari tarafı var. Yusuf Yazıcı’nın transferi gerçekleştiği zaman pandemi öncesinde dünya futbolunun ekonomisi hangi noktadaydı? Arada ciddi bir pandemi süreci yaşandı ve şu anda dünya, Avrupa hatta Türk futbolu hangi noktada? Türk futbolu ekonomik anlamda zaten şu an içler acısı bir durumda. Türk futbolunun ekonomik anlamda hangi noktada olduğunu değerlendirmek lazım. Yusuf Yazıcı transferi gerçekleştiğinde Avrupa futbolunda çok ciddi rakamların telaffuz edilip gerçekleştirildiği bir süreçti ama bugün hemen hemen bütün liglerde 2019 yılına kıyasla baktığınızda yüzde 50-60 oranında gelir gerilemesi var.”
“HOCAMIZIN YETKİSİNDE”
Ağaoğlu, yeni sezonda altyapıdan kadroya dahil edilecek oyuncular konusunda ise, “Bu sorunun birinci muhatabı hocamız. Kendi kadro planlaması içerisinde altyapıdaki oyuncularımızı ne şekilde değerlendireceği hocamızın yetkisi ve sorumluluğunda. Bu soruya herhangi bir şekilde cevap vermem doğru olmaz. Transfer edilecek oyuncunun kadroda yer alıp almayacağına da” dedi.
“STADYUMUN İSMİYLE İLGİLİ GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR”
Medical Park Stadyumu’nun ismi, forma göğüs ve forma sırt sponsorlukları için görüşmelerin sürdüğünü açıklayan Ağaoğlu, “Bu haziran ayının sonuna kadar göğüs ve sırt sponsorlukları neticelenecek. Stadyumum isim sponsorluğuyla alakalı görüşmeler devam ediyor. Biraz daha yüksek bir rakam. Bugünün ekonomisi bundan 3-5 sene öncesinin ekonomisi değil. Global olarak dünya ekonomik ve finansal anlamda çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Biraz daha yüksek bir rakam olduğu için biraz daha uzun zaman alabilir ama göğüs ve sırt sponsorluğu bu ayın sonuna kadar neticelenir” diye konuştu.
“TEMMUZ AYININ 15’İNE KADAR CİDDİ NOKTAYA GELECEĞİZ”
Başkan Ağaoğlu, Trabzonspor’un şampiyonluğunu ölümsüzleştirmek amacıyla stadyumun önünde inşa edilmesi planlanan ve 1 milyon TL’lik kampanya başlatılan şampiyonluk anıtı için Temmuz ayını işaret ederek, “Şampiyonluk anıtını kısa bir zamanda da görebilirsiniz de şampiyonluk anıtı için yapılan veya yapılması planlanan veya sözü verilen paraları kasada ne zaman göreceğiz. Özellikle işin bu tarafına konsantreyim. Tahmin ediyorum ki Temmuz ayının 15’ine kadar orada çok ciddi bir noktaya geleceğimize inanıyorum. Bu uzun süre sonra gerçekleşen ilk resmi şampiyonluğun camiada yaratmış olduğu bir heyecan var. Herkes bu işin bir tarafından tutmak ve paylaşmak istiyor ama ülkenin bir de ekonomik gerçeği var. Dünya ve ülke ekonomisi çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor ama buna rağmen camiamız, taraftarlarımız gerçekten gereken hassasiyeti fazlasıyla gösteriyorlar” ifadelerini kullandı.
“AYNI FREKANSTA CEVAP VERSEYDİM ÖNLENEMEZ SONUÇLARLA KARŞILAŞABİLİRDİK”
Sezon içerisinde birtakım rakip kulüp başkanları ve yöneticilerinin camialarda gerilim yaratan açıklamaların bilinçli yapıldığını söyleyen ve bunu ‘sorumsuzluk olarak değerlendiren Ağaoğlu, “Biz kulüp başkanları olarak özellikle büyük camiaların kulüp başkanları olarak sorumluluğumuzun bilincinde olmak zorundayız. Bugün bütün taraftar grubu, camia sizin ağzınızdan çıkacak olan söze bakıyor. O süreç içerisinde o kulüp başkanının bütün bu eylem ve söylemlerinin çok bilinçli olarak yapıldığını biliyorum. 65 yaşındayım, 35 yıldır yöneticilik yapıyorum. Her şeyin ötesinde ben sporcuyum, 13 yaşından beri lisanslıyım hala da lisansım var. 35 yıldır yöneticilik yapıyorum. Spor medyasının çeşitli kademelerinde de gönüllü olarak görev yaptım. Ülke sporu ve dünya sporunun yapısını biliyorum. Bazen çok güçlü olabilirsiniz ama o gücünüzü zekanızla birleştiremediğiniz zaman o güç hiçbir anlam ifade etmez. Hatta zaman zaman o güç rakibinizin eline geçebilir. Burada çok hassas davranmamız gereken bir konuydu. O süreç içerisinde özellikle o dönemde eğer aynı frekansta cevap verecek olsaydım bir anda iki büyük camiayı, taraftarını karşı karşıya getirmiş olacaktım ve önlenemez, geri dönülemez ciddi sıkıntılar yaratacak sonuçlarla karşılaşabilirdik. Ben bunu tamamen sorumsuzluk olarak değerlendiriyorum. Orada iki türlü amaçları olabilirdi. Birisi bizim konsantrasyonumuzu bozmak, bizi o tartışma ortamının içerisine çekerek yarışta kendilerine avantaj sağlamak bizim de performansımızın düşeceğini bekledi herhalde. Bir diğeri de biraz daha fazla uç bir nokta. Bunlar sosyolojik toplumsal sıkıntılar doğuracak söylemler, eylem ve ifadeler. Böyle bir sıkıntının yaşanmış olmasının da ülkenin sosyolojik yapısına ve ülkenin stabilitesi, sükunetine ok ciddi zarar verebileceğine inandığım şeyler. Belki bu da düşünülerek yapılmış olabilir ama hiçbir şekilde ciddiye alınmadan zaman zaman rakibinizin kendinde güç olarak gördüğü öğeleri de rakibinizin elinden alarak kendi gücünüze güç katarak o doğrultuda kullanabiliyorsunuz. Biz galiba bir ölçüde de bunu yaptık. Bütün enerjilerini tükettik. Kendi enerjimizi de sadece kendi işimize, hedefe odaklanarak, saçma sapan yerlerde sarf etmek yerine mücadele gücümüzü artırabilecek bir noktada kullandık” dedi.
“KUTLAMALARIMIZ AVRUPA ÜLKE TAKIMLARINA MODEL OLDU”
2021 yılı Ağustos ayında Trabzon’da yorgun mermi nedeniyle hayatını kaybeden Emir Yuşa Atıcı’nın babası Mustafa Atıcı’nın, taraftar gruplarıyla görüşerek fitilini ateşlediği, DHA’nın da içerisinde bulunduğu ve Trabzonspor’un sahiplenmesiyle büyüyen ‘Mutluluğa kurşun sıkma’ kampanyasının şampiyonluk kutlamalarını farklı boyutlara taşıdığını söyleyen Ağaoğlu, ulaşılan etkiden memnun olduğunu belirtti. Ağaoğlu, kampanyanın sonuçları ve kutlamaların dünyada yankı bulmasıyla ilgili, “O konuda çok ciddi çalışmamız. Emeği geçen kulübümüzün medya ekibine, sosyal medya ekibine, iletişim departmanına, oradaki bütün arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Hassas davrandılar ve çok kapsamlı bir çalışma yaptılar. O çalışmanın bir bölümünde ben de yer aldım. Asla olmasını istemediğimiz, görmek istemediğimiz şeyler bunlar. Çağ dışı da demeyeceğim. Hiçbir şekilde hiçbir anlam ifade etmeyen bir kutlama şekli. Kutlamanın çok daha farklı boyutlarda yapılabileceğini sürekli olarak işledik. Bırakın can kaybını, en ufak bir yaralanmaya dahi tahammülümüz yoktu. Bunu sadece şampiyonluk veya galibiyet kutlamalarıyla sınırlı tutmayalım. Düğün, nişan, farklı eğlencelerde ve buna benzer maalesef olumsuz ve benim hiçbir şekilde anlam veremediğim olay, kaza ve neticesinde yaralanma ve can kayıplarıyla karşılaştık. Bir şeyi gösterdik ki Trabzon insanı artık kutlamayı çok farklı şekilde, farklı boyutlarda yapıyor ve o noktadan bu noktaya geldik. Geldiğimiz noktada Trabzonspor’un yapmış olduğu kutlama bütün dünyada yankı buldu. Bunun ötesinde son haftalarda görüyoruz şampiyonluklarını ilan eden ve kutlayan özellikle Avrupa ülkelerindeki takımları tamamına yakın bir bölümü için bu kutlamalar bir model oluşturdu. Bizim yaptığımız kutlamanın bir benzerini yapmaya başladılar. Öyle umut ediyorum ki artık bundan sonra böyle bir şeyi telaffuz dahi etmeyeceğiz. Hem öyle bir sıkıntıdan kurtulmuş olduk hem de kutlamalara da farklı bir boyut getirmiş olduk” değerlendirmesinde bulundu.