Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Aliyev, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel’le telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmede Aliyev, AB, Fransa, Almanya ve Ermenistan liderlerinin İspanya’nın Granada kentinde 5 Ekim’de gerçekleştirdikleri toplantının ardından yayımladıkları bildiride toplantıya katılmamasına rağmen ülkesinin adının da kaydedilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını vurguladı.
Aliyev, Fransa’nın tutumu (Azerbaycan’ın görüşmeye Türkiye’nin de katılması talebinin Fransa tarafından reddedilmesi) üzerine Azerbaycan olarak Granada’daki toplantıya katılmadıklarını hatırlatarak, “Fransa’nın, Ermenistan’a silah vermesi barışa değil yeni bir çatışmaya hizmet eden bir yaklaşımdır ve bölgede yeni çatışma yaşanırsa bunun müsebbibi Fransa olacaktır.” ifadesini kullandı.
Avrupa Parlamentosunun, Azerbaycan aleyhine “ksenofobik” (yabancılara karşı duyulan ve hastalık haline getirilebilen düşmanlık ve korku) ve “şovenist” bir bildiri kabul ettiğini belirten Aliyev, orada belirtilen görüşleri onaylamadıklarını, bu bildirinin de bölgenin barış ve istikrarına hizmet etmeyeceğini vurguladı.
“Azerbaycan’ın bu hususta attığı adımlar, tamamen uluslararası hukuka uygundur”
Aliyev, Azerbaycan’ın uluslararası hukuk ve BM Şartı uyarınca meşru müdafaa hakkını kullanarak egemenliğini tam olarak sağladığını ve topraklarında bulunan yasa dışı askeri birlikleri etkisiz hale getirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Azerbaycan’ın bu hususta attığı adımlar, tamamen uluslararası hukuka uygundur. Bu konuyu anlamayan devletlerin dünyanın farklı bölgelerinde uyguladıkları politikalar nedeniyle uluslararası hukukta ciddi sorunlar yaşanmaktadır.”
Merkezi hükümetin Karabağ’ın Ermeni sakinlerine insani yardım sağladığını ve kayıt sürecinin başladığını hatırlatan Aliyev, Ermenileri bölgeyi terk etmeye ve oradan göçe zorlayanın ayrılıkçı yönetim olduğunu söyledi.
Aliyev, Azerbaycan’ın 8 köyünün (Qazah iline bağlı 7 köy ile Nahçıvan’a bağlı 1 köy) hala Ermenistan’ın işgali altında olduğunu belirterek, bu köylerin işgalden kurtarılması gerektiğini söyledi.