en iyi casino siteleri deneme bonusu
Üsküdar Üniversitesi’nden FETÖ’den ihraç subaya kadro
468 okunma

Üsküdar Üniversitesi’nden FETÖ’den ihraç subaya kadro

ABONE OL
17 Ağustos 2023 14:52
Üsküdar Üniversitesi’nden FETÖ’den ihraç subaya kadro
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Dinlemek için tıklayınız

Silahlı terör örgütü FETÖ’nün, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstihbarat Daire Başkanlığını ele geçirme ve Türkiye’de istihbarat fonksiyonlarını işlevsiz hale getirme çabası içerisinde oldukları iddiasıyla 16 sanık ile birlikte Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan ve “Anayasal düzeni ihlale teşebbüse yardım” suçundan 16 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Haşim Türker, Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası ilişkiler bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışıyor.

Haşim Türker, 14 Temmuz 2017 tarihinde yayınlanan 692 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan ihraç subay.

Görevden istifa eden eski Tümamiral Cihat Yaycı, Üsküdar Üniversitesi Dekanı Deniz Ülke Arıboğan’ın, FETÖ’den yargılanan ve 16 yıl 6 ay hapse mahkum edilen Haşim Türker’e referans olduğunu açıkladı.

 

Üsküdar Üniversitesi Dekanı Deniz Ülke Arıboğan, 10 Ekim 1012 tarihli twtter paylaşımında, FETÖ’nün kapatılan yayın organı Samanyolu TV’de spiker olan Asım Yıldırım ile mesajlaştığı biliniyor.

Dekan Arıboğan, Asım Yıldırım’ın,” Cemil Barlas’ın evinde Emre Uslu, Deniz Ülke (Arıboğan), Faik Tunay, Mehmet Baransu, Fuat Karazeybek, Fuat Uğur, Nadir Kılıç ve…” şeklindeki paylaşımına, “Asım Yıldırım, Emre Uslu, Faik Tunay, Mehmet Baransu, Fuat Kazazeybek, Fuat Uğur, Nadir Kılıç. Çok güzel akşamdı. Teşekkürler” şeklinde yanıt verdiği görülüyor.

DENİZ ÜLKE

Avukatı aracılığıyla yazılı bir basın açıklaması yayınlayan eski Tümamiral Cihat Yaycı, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“…Üsküdar Üniversitesi öğretim görevlisi olduğu anlaşılan Haşim Türker ile ilgili:

1) FETÖ/PDY kapsamında 14 Temmuz 2017 tarihinde yayınlanan 692 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile TSK Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan ihraç subay olduğu,

2) İşbu ihraç kararına karşı OHAL Komisyonuna başvurup bu başvurunun reddedildiği tartışmasızdır.

Ayrıca önemle belirtmek isteriz ki; Haşim Türker FETÖ/PDY üyesi olma suçundan hakkında kamu davası açılarak yargılanmıştır. İtirafçı ifadelerinde ismi geçen, ByLock kullanıcısı olan, ankesörle aramaları tespit olunan şahsın, yargılama kapsamında tutuklandığı sonrasında salıverildiği neticeten hakkında hüküm verildiği verilen hükmün henüz kesinleşmediği fakat dosyanın Yargıtay’da olduğu bilinmektedir.

Tüm bu iltisakı kanıtlayan duruma rağmen Haşim Türker’in Yükseköğretim Kurulu (YÖK) denetiminde eğitim ve öğretim faaliyetini yürüten Üsküdar Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştığı, bu kapsamda genç öğrencilere eğitim ve öğretim verme ve bir anlamda onlarla doğrudan bağ kurma imkanın verildiği de izahtan varestedir. Hal böyle iken Üsküdar Üniversitesi tarafından müvekkilime Üsküdar 5.Noterliği’nin 14.08.2023 tarih 35399 Yev. No’lu ihtarnamesi keşide edilmiş bu konularda konuşmaması gerektiği belirtilerek üstü kapalı olarak tehdit edilmiştir.

Öncelikle belirtmek isteriz ki herhalde ihtarname keşide eden üniversite Cihat Yaycı’nın tehditlerden korkmadığını, hemen hemen her gün başta Fethullahçı Terör Örgütü olmak üzere PKK ve DHKPC mensupları tarafından doğrudan doğruya sosyal medya ve her türlü mecra kullanılarak tehdit edildiğini, bunlara rağmen doğru bildiği yoldan sapmadığını unutmuş olmalıdır.

Üsküdar Üniversitesi’nin işbu unutkanlığı üniversitenin resmi internet sitesinde adı geçen öğretim görevlisin öz geçmişinden de bellidir. Zira bu özgeçmişte adı geçen FETÖ/PDY iltisaklısı kişinin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan yarbay rütbesiyle emekli oluğu yazılmıştır. Oysa ki bu şahıs emekli değil ihraçtır. Resmi sitede emekli olarak lanse edilen şahsın emekli olmadığının tespiti ile ilgili sorumluluk üniversite yönetimindedir. Basit bir araştırma ile dahi işbu husus tespit edilebilecekken tespitin yapılmamış olması büyük bir ihmaldir. Şayet şahıs hakkında tespit yapılmış ve buna rağmen emekli olarak lanse edilmiş ise zaten bu başlı başına ayrı bir suçtur. Tüm bu hususlardaki takdir başta YÖK olmak üzere Devletimize aittir.

Sadece bu iki husus dahi üniversite yönetiminin FETÖ konusunda ne kadar duyarlı olup olmadığını göstermektedir.

Diğer yandan adı geçen bu şahısın öğretim görevlisi olduğu İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi dekanın da Deniz Ülkü Arıboğan olduğu görülmektedir.

KHK ile ihraç edilen şahsın FETÖ iltisakı nedeniyle kamu görevinden çıkarıldığının, tutuklanmış olduğunun, her ne kadar kesinleşmemiş olsa da hüküm giydiğinin Arıboğan tarafından bilindiği, ancak buna rağmen Üsküdar Üniversitesinde görevlendirildiği bizzat müvekkilime karşı dile getirilmiştir.

Bu nasıl bir tesadüftür ki; zaman zaman iktidara yakı, zaman zaman muhalefete yakın vaziyet alan, kimi dönem liberal kimi dönem sosyal demokrat kimi dönem mütedeyyin görüntü bu kişi KHK ile ihraç edilmiş olan birine akademisyen olma imkânı veren fakültenin dekanıdır.

Ayrıca Deniz Ülkü Arıboğan’ın müvekkile attığı ilgili mesajlardan da yine anlaşıldığı üzere Haşim Türker’in gerek ihraç olduğu gerekse hakkında Terör Örgütü Üyeliğinden hakkında kovuşturma yapıldığı bilgisinin olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıca önemle belirtmek isteriz ki Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi dekanın yazmış olduğu Whatsapp mesajları ile müvekkilimi üstü kapalı olarak FETÖ’nün kullandığı iftiralarla tehdit ettiği hayret ve dehşetle gözlemlenmiştir.

Fethullahçı Terör Örgütü “3 Temmuz Fenerbahçe Kumpası” ile spor camiasına, şematik örgütlenmesiyle akademi camiasına, 15 Temmuz Hain Darbe girişimi ile Devletimize kastetmiştir.

Yukarıda özetlenen işbu durum, gerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Büro gerek Yükseköğretim kurulu ile tüm hukuki ve idari merciler önünde serilecek ve takibi yapılacaktır. Müvekkilimin ve kurucusu olduğu Mavi Vatan Denizcilik ve Global Stratejiler (kamuoyunda bilinen isimi ile TURKDEGS) Merkezi‘nin devlet düşmanları ve terörle mücadeledeki kararlı tutumu ve duruşu her geçen gün güçlenerek devam edecek ve bu sözde tehditler karşısında daha dik durmaya devam edecektir.

YÖK ve devletimizin ilgili kurumlarının bu açıklamaya istinaden gerekli işlemleri yapacağından hiçbir şüphemiz yoktur.”

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP