Sağlıkta Dönüşüm Programı adı altında “yaratılan cehennemde” sağlık hizmeti verenin de, alanın da, devletin de kaybeden tarafta olduğunu belirten Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, ülkede ilk hükümet değişikliğinde mevcut sistemin değiştirilerek, koruyucu hekimliği önceleyen, kamucu bir sistemin kurulması gerektiğini söyledi.
Tıp eğitimi kalitesinin yerlerde süründüğünü, dünyanın hiçbir yerinde olmayan sistem ile sağlık hizmeti verilmeye çalışıldığını belirten Ömeroğlu, bu koşullarda sağlıkta şiddetin asla önlenemeyeceğini dile getirdi.
“TIP EĞİTİMİ YERLERDE SÜRÜNÜYOR”
Görüşlerini sosyal medya hesabından paylaşan Ömeroğlu, AKP hükümetleri zamanında ülkede çoğu gecekondu fakülteleri olarak tanımlanabilecek çok sayıda tıp fakültesi açıldığını dile getirdi.
Ömeroğlu, “Bunlardan 10 taneye yakını 0 hoca, 30-60 öğrenci sayısına sahip. Bu öğrenciler başka tıp fakültelerine gönderilerek oradaki öğrencilerin eğitim hakları da gasp ediliyor.
Sayı artımında vakıf ve özel üniversiteler katlanarak artırılmış. Yani sermaye sadece sağlık hizmetinden değil tıp eğitiminden de para kazanmanın yolunu bulmuş. Eğitim kalitesi yerlerde sürünüyor. Sağlıkta şiddet, düşük ücret ve kötü çalışma koşulları nedeniyle artık başarılı öğrenciler tıp fakültelerini tercih etmiyor. İyi fakültelerin mezunları yurtdışına gitmeyi tercih ediyor” dedi.
“SAĞLIK BAKANLIĞI TIP ETİĞİNİ İHLAL EDİYOR”
Dünyanın hiçbir yerinde olmayacak bir uygulama ile hasta bakıldığının altını çizen Ömeroğlu, şu ifadeleri kullandı:“5 dakikada bir randevu verilerek en önemli tıp etiği bizzat bu ülkenin Sağlık Bakanlığı tarafından ihlal ediliyor.
Olağanüstü bir doktor da olsanız, 5 dakika içinde hastaya yararlı olmanız da zarar vermemeniz de imkansız. Yani ‘önce zarar verme’ ve ‘ne yaparsan yap hastanın iyiliği için yap’ temel ilkeleri bir tarafa atılmış durumda.
Doktora ulaşan, ama derdine çare bulamayan kışkırtılmış hastaların hedefi doktorlar ve sağlık çalışanları oluyor. Bu koşullarda sağlıkta şiddet asla sona ermez.”