Dinlemek için tıklayınız

Fuar yönetimi, Filistinli yazar Adania Shibli için Frankfurt Kitap Fuarı ve Avrupa Yayıncılar Federasyonunca düzenlenecek ödül törenini iptal ederek, İsrail’in yanında olduklarını beyan etmişti.

İsrailli yayıncılara fuarda özel bir alanda yer verileceğinin açıklanmasının ardından, başta Arap Yayıncılar Birliği olmak üzere Sharjah, Birleşik Arap Emirlikleri Yayıncılar Birliği, Malezya, Endonezya ve Türkiye’deki yayıncı meslek örgütleri kararı eleştirerek, fuara katılmama kararı aldı.

Fuarın ilk gününde iptal edilen stant alanlarının oluşturduğu boşluklar, protesto amacıyla açılmamış stantlar dikkati çekti.

Türkiye’den de Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı ve Semerkand Yayınları fuar yönetiminin kararını protesto etmek amacıyla stantlarını açmayan yayıncılar arasında yer alıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Ticaret Odası da bu yıl oluşturulan milli standın içinde yayınlarını sergilemeyen yayıncılar arasında.

“Bu insanlık dramına, kültür katliamına dur demeğe çalıştık”

Fuara Türkiye’den katılan Introtema Telif Hakları ve Tercüme Ajansı ise kendi stantlarına “Ey zeytin ve limonun ülkesi. Biz senin adını anmadan da senin yanında durmayı biliriz.” ifadesiyle İngilizce afiş astı.

Ajans’ın kurucusu Dr. Muhammed Ağırakça, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Dünyanın en büyük kültür organizasyonlarından birinde, organizasyon sahibinin siyasi bir konuyu, insani boyutunu görmezden gelerek bir kültür organizasyonunun öznesi kılması bizleri derinden etkiledi.” dedi.

Fuar yönetiminin aldığı karar sonrasında kendilerinin de organizasyona katılmamayı düşündüklerini belirten Ağırakça, “Ancak daha sonra Filistin halkının mücadelesini, orada yaşanan insani dramı, öldürülen Filistinli ressamları, yazarları, bombalanan kitabevlerini ve yok edilen kültür mirasını kültür dünyasının kalbinde ve dünyanın en büyük kitap fuarında anmanın daha doğru olduğuna karar verdik.” ifadelerini kullandı.

Ağırakça, Alman hükümetinin protestolarda Filistin bayraklarını yasakladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Standa bir Filistin bayrağı asarak bunları dile getirmek de doğru olmayacaktı. Biz de Filistin direniş öyküsünden yola çıkarak direnişin sembolü olan, edebiyat, kültür ve sanat dünyası tarafından kabul görmüş bazı simgeleri hatırlatmak için görseller hazırladık. Karpuz, Filistin çocuk edebiyatında, Filistin direnişinin çocuklara anlatımında kullanılan güçlü bir öğe. Biz de onu afişlerimizde konu ettik. Yine zeytin ağacı, sabrı simgeleyen kaktüs ağacı, Filistin’in gelincikleri, serçeleri ve tabii ki Hanzala’sı kullandığımız öğeler arasında oldu. 8 ayrı afiş hazırlayarak Filistin’in adını bile kullanmadan bu insanlık dramına, kültür katliamına dur demeğe çalıştık.”

İnsanlığın halen Filistin halkının yaşadıklarına yeterince ses çıkarmadığına dikkati çeken Ağırakça, “Olayın siyasi, askeri, insani birçok boyutu var. Biz yayıncıların bir telif hakları ajansı, işi kültür aktarımı olan insanlar olarak kendimize düşen boyutuyla konuya yaklaştık. Filistin’den yayıncılar neden bu fuara gelemiyor? Filistinli yazarlar neden ödüllerini alamıyor? Filistin’de kitabevleri neden bombalanıyor? Ressamlar, yazarlar, sanatçılar neden acımasızca katlediliyor? Biz de bunlara değinmek istedik. Barışı özlemiş insanlar olarak mücadelenin, direnişin edebiyatını, sanatını, sembollerini dile getirmenin görevimiz olduğunu düşünüyoruz. İnsanlar standımızın önüne gelip bizleri tebrik ediyor, fotoğraf çekiyor, bizim bu barışçıl eylemimize destek veriyor. Biz de sesimizi Frankfurt Kitap Fuarından bu şekilde yükseltmeye gayret ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

“75. Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı”, 22 Ekim’e kadar devam edecek.