Dinlemek için tıklayınız

Rize’de yaşayan 10 yaşındaki Ali Kayra Kabataş, 4 yaşında tuluma merak sarmasıyla kendi çabalarıyla öğrendiği tulumu çalarak okul harçlığını çıkarıyor.

Rize’nin Çayeli ilçesinde yaşayan 10 yaşındaki Ali Kayra Kabataş, 4 yaşında babasının yanında tulum çalmasıyla beraber tuluma merak sardı. 10 yaşına gelen Kabataş, dedesinin tutulum öğrenme aşamasındaki sipsiyi ona alarak başladığı macerasında boş zamanlarında okul haçlığını çıkartmaya başladı. Daha sonrasında sipsi yerine Tulum isteyen Ali Kayra Kabataş, ailesinin durumunun iyi olmamasından ötürü satın alamadı. Daha sonrasında sipsiyi çalarken ki videosunu annesi çekerek babasının patronuna attı. Tulumu çalmasını beğenen patronu tulum alarak kendisine hediye etti. Bu duruma çok sevinen 10 yaşındaki Kabataş enstrümanı çalmayı öğrenmek için televizyondan tulum çalanların videolarını izlemeye başladı. Hiçbir kurs almadan sadece vidoları izleyerek notaları öğrenen Kabataş şu anda 8 farklı müzik çalabiliyor. Tulumu hiçbir zaman peşinden ayırmayarak okulda arkadaşlarını eğlendiriyor hem de sokaklarda çalarak harçlığını çıkarıyor.

Kimseden eğitim almadan sadece video izleyerek tulum çalmayı öğrendiğini söyleyen Ali Kayra Kabataş, “Tuluma 4 yaşında merak sardım. O yaşımdan şuan ki yaşıma kadar hep çalmayı istedim. Sonra dedem bana sordu niye hiçbir müzik aleti çalmıyorsun diye. Bende dedim ki tulum çalmak istiyorum. Sonra dedem tulum alcağına dair söz verdi. Tulum ustalarını aradık. Ustaların demesi üzerine dedem bana tulumun öğrenme aşamasında çalınan sipsiyi aldı. Sipsiyle ilk önce kendimi alıştırdım. Bir gün gittik tulum fiyatı sorduk. Bizim alacak imkanımız olmadığı için annem sipsiyi çalarken ki videoyu babamın patronuna attı. Babamın patronu da sağolasın bana tulum hediye etti. İlk zamanlar çok çalamıyordum. Sonradan çalmaya başladım. Ben hiçbir şekilde kimseden eğitim almadım. Ben evde televizyondan kendim öğrendim. Herkes yetenek dedi. Tulumu yanımdan hiç ayırmıyorum. Her yere götürüyorum. Bir gün Çayeli’ye gittim boyacı abiler beni yanına çağırdı. Tulumu çok sevdiklerini ve benden çalmamı istediler. Bende orda çaldım. Çok güzel harçlık çıkarttım. Çaldığım zaman horon oynayanlar oluyor. Beni sevenler oluyor. Para atanlar oluyor. Dövmeye çalışanlar oluyor. Çok kızanlar oluyor. Bana olumsuz tepkiler veren oluyor fakat bu beni hiç engellemiyor. Ben her zaman çalışacağım pes etmeyeceğim ve tulum atolyemi açacağım” şeklinde konuştu.

Oğlunun çocukken babasının yanında tulum çalmasıyla merakının başladığını ifade eden anne Filiz Kabataş, “Kayra küçükken babası yanında tulum çaldı. Bu bebekken onun kulağına aşina oldu. Büyüdüğünde de televizyondan kendi açtı. 1 buçuk ay içerisinde öğrendi çalmayı. Videodakilerin ellerine, parmaklarına bakarak kendi bir buçuk ay içerisinde başladı. Böylelikle 8 müzik çalabiliyor. Arada çarşıya beraber çıktığımız zaman ben alışverişimi yapana kadar çalıyım mi anne dedi. Oda sokakta çalmaya başladı. Orda harçlığını toplamayı öğrendi. Şapkanı önüne koy dedim. Orda çaldı harçlığını da çıkarınca hoşuna gitti” dedi.