Dinlemek için tıklayınız

DİSK’e bağlı LİMTER-İş Sendikası, Tuzla’da bulunan Hidrodinamik Tersanesi’nde dubanın üstünde çalışırken denize düşmesi sonucu 20 yaşındaki İbrahim Dal’ın yaşamını yitirdiğini bildirdi.

LİMTER-İş Sendikası’ndan Kanber Saygılı, “Bir buçuk ay içerisinde 5 işçi arkadaşımız işçi cinayetine kurban gitti. Tek sebebi, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin tersane patronları ve taşeronları tarafından maliyeti artıran gereksiz masraf olarak görülmesi” dedi.

‘BİLE BİLE İŞÇİ CİNAYETİ’

Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiye, Depo ve Antrepoculuk İşçileri Sendikası (LİMTER-İŞ), bugün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada 20 yaşındaki İbrahim Dal’ın Tuzla’da bulunan Hidrodinamik Tersanesi’nde dubanın üstünde çalışırken denize düşmesi sonucu yaşamını yitirdiğini duyurdu.

LİMTER-İŞ Sendikası Twitter hesabından yaptığı açıklamada şunu kaydetti:

“Tersanede bile bile işçi cinayeti! İbrahim Dal. Urfalı. 20 yaşında Hidrodinamik Tersanesi’nde dubanın üstünde çalışırken denize düşmesi sonucu yaşamını yitirdi. Çalışma arkadaşları, İbrahim’in denize düştükten iki saat sonra farkına varıldığı ve can yeleğinin olmadığını ifade etti.”

İHMALLERİ PEŞ PEŞE SIRALADI

LİMTER-İŞ Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı söz konusu işçi cinayetine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

“Taşeronluğun ve aynı zamanda örgütsüzlüğün hüküm sürdüğü tersanelerde iş cinayetleri hız kesmeden devam ediyor. Bir buçuk ay içerisinde 5 işçi arkadaşımız işçi cinayetine kurban gitti. Tek sebebi, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin tersane patronları ve taşeronları tarafından maliyeti artıran gereksiz masraf olarak görülmesi.

Bugün, 20 yaşında bir arkadaşımız Hidrodinamik Tersanesi’nde duba üzerinde çalışırken denize düşüyor ve iki saat sonra cesedi denizden çıkarılıyor. Deniz dalgalı olduğundan duba üzerinde çalışmanın olmaması gerekirken, duba üzerinde çalışma yaptırılıyor.

Buna rağmen, duba üzerinde çalışılsa dahil en azından bir gözlemcinin orada olması gerekir, gözlemci yok. İşçi arkadaşımızın üzerinde can yeleği olması gerekir, can yeleği yok.

Şayet bu tedbirler alınmış olsaydı, bunlar gereksiz masraf olarak görülmemiş olsaydı işçi arkadaşımız şu anda yanımızda olacaktı ve aramızda olacaktı. Tek çaremiz var, tek çare tersanelerde işçi sınıfının örgütlenmesi. Örgütlü olmadığımız koşullarda tersane patronlarında taşeronların ve genel anlamda patronların kar hırsına kurban gitmeye devam edeceğiz.” (ANKA)